Sibirya’nın Tunguska taygası üzerinde, bundan 109 yıl önce (30 Haziran 1908) çok büyük bir patlama oldu. Bu patlamadan 20 milyon kilometrekarelik bir alan etkilendi ve milyonlarca ağaç yok oldu, yüzbinlerce hayvan da telef oldu. En ciddi durumlardan bir tanesi ise Dünya’nın manyetik alanında değişikliklerin saptanması oldu.
Bölgedeki ilk inceleme 1927 yılında yapıldı fakat herhangi bir meteor izine rastlanmadı. Ayrıca patlamayla alakalı olarak anti madde çarpışması, nükleer enerjiyle çalışan uzay gemisi, kara delik gibi varsayımlar da çözüme kavuşmadı.
Danimarkalı araştırmacılar, patlamaya Dünya’nın yakınından geçen bir kuyruklu yıldızdan kopan parçanın sebep olmuş olabileceğini açıkladılar. Bir diğer araştırmacı grubu ise bu olayı 1 ila 10 milyon ton ağırlığındaki buz kütlesinin patlamasına bağlıyor. Bu kütlenin ise Dünya’nın her 3,3 yılda bir yakınından geçen Encke Kuyruklu Yıldızı’ndan koptuğu düşünülüyor. Zira o tarihte bölgede bulunan göçebeler, patlamadan hemen önce gökten parlak bir cismin düştüğünü söylemişler.
Patlama, Hiroşima’ya atılan atom bombasından 650 kat daha güçlüydü, sesi 1000 kilometre uzaktan bile duyulmuştu. Ayrıca 20 km genişliğindeki çemberin içinde yer alan tüm ağaçları devirmişti. Bir tek merkezdeki ağaçlar ayakta kalmış, fakat tüm yaprakları dökülmüştü.
Danimarkalı araştırmacı Rasmussen, normal şartlarda böyle bir kraterin oluşmasına sebep olarak büyük bir meteorun çarpması gerektiğine inanılsa da ne bölgede yapılan araştırmalarda, ne de uydu görüntülerinde bir meteorun izine rastlanmadığını söylüyor. "Patlayan cismin %99,5’inin donmuş su ve metandan oluşan bir buz parçası olduğunu düşünüyorum" diyen Rasmussen, bölgedeki incelemeler esnasında şaşırtıcı bir diğer bulgunun ise bölgedeki katmanlarda çok az iridyuma ve karbon -14 izotopuna rastlanılması olduğunu söylüyor. İridyum, meteoritlerde bulunuyor olmasına rağmen yeryüzünde çok az rastlanan bir element. Düşen buz parçalarının milyarlarca yıl önce oluştuğunu iddia eden Rasmussen, buna kanıt olarak yarılanma ömrü 5730 yıl olan karbon -14’ün kısa sürede tümüyle yok olmasını gösteriyor.
