2019, 5G bağlantı teknolojisinin ilk testleri için bir yaygınlaşma yılı oldu. Avrupa, Amerika ve Asya’da pek çok ülkede ilk 5G testleri başarıyla gerçekleştirildi. Türkiye’deki ilk resmi 5G testleri ise Haziran 2019’da ODTÜ Teknokent’teki HAVELSAN Test Laboratuvarı’nda gerçekleştirilmişti.
5G’ye dünya çapında yapılan yatırımın trilyon dolarlık rakamları bulacağı söyleniyor. Çünkü bu teknoloji sadece kablosuz olarak bağlandığımız internetle sınırlı değil. Yüksek hızlar sayesinde kullandığımız hizmetler de değişim geçirecek. YouTube ya da Netflix gibi bulut sistemleri üzerinden video izlerken, bir anda bulut üzerinden oyun oynayabilir hale geleceğiz. Üstelik metroda giderken ulaşacağımız internet hızlarıyla bu mümkün olacak.
5G nedir?
Burada “G” harfi, İngilizce “generation” yani “nesil” anlamına geliyor. Yani kendisi yeni nesil kablosuz bağlantı standartlarının genel adı. Elbette daha önceki teknolojilerle hayatımıza giren imkanlara sahip durumda.
Temelleri 2017’den itibaren atılmaya başlanan 5G teknolojisinde, test sürecinin son aşamalarına gelindi. Artık bağlantı kurmanın ötesinde, 5G’li modemlere sahip akıllı telefonların ilk örneklerini gördük. Bu modemler, telefonlarda bulunan küçük merkezi işlemcilerin içerisinde entegre durumdalar.
1G, 2G, 3G, 4G ve 5G…
Bu sıralamanın bir sebebi var. Ancak ondan önce temel mantığını açıklamak gerekiyor. Tıpkı diğer nesillerde olduğu gibi 5G de aslında 2020 ve 2030 yılları arasında yaygınlaşması hedeflenen bir standart. Örneğin ilk 4G’li telefonların 2010’da hayatımıza girdiklerini gördük. Şimdi de 5G için yapılan planlama ve altyapı çalışmalarının son dönemindeyiz.
- 1G, analog hücresel veri transfer teknolojisiydi, ilk kez kablosuz veri aktarma imkanına kavuştuk.
- 2G döneminde hayatımıza CDMA, TDMA ve GSM ve gibi teknolojiler girdi. Kablosuz iletişim hızları arttı, mobil cihazlardan ilkel de olsa internet sayfalarına erişmeye başladık. Ortalama hızımız saniyede 200 kilobayta ulaşmıştı.
- 3G ise eski teknolojilerin üzerine EVDO, HSPA ve UMTS standartlarını getirdi. Ortalama hızlar 200 kilobayt seviyesinde saniyede birkaç megabayta kadar yükseldi.
- 4G ise WiMAX ve LTE gibi teknolojilerle geldi. Çoğu yerde mobil cihazlar üzerinden 100 megabit hızına kadar yükseldi. Hatta Wi-Fi ağlarında eğer 4G desteği varsa, mobil cihazlarda gigabitlere ulaşan veri aktarım hızlarına şahit olduk. Metroda giderken Webtekno YouTube kanalını izleyebiliyorsanız, 4G’ye teşekkür edin.
- 4.5G ise Türkiye’de daha popüler olan bir isim. Aslında ABD merkezli Qualcomm firmasının geliştirdiği “LTE Advenced” teknolojisinin diğer ismi. Hücresel olarak 100 megabite kadar olan 4G’den farklı olarak 4.5G, 300 ila 450 megabite ulaşma şansı sunuyor. Qualcomm’un X24 modemi ise 2 gigabit hızlarına ulaşma imkanı sunan bir 4G tabanlı mobil modem.
- 5G için ise 1 gigabit ile 10 gigabit arasında maksimum veri aktarım hızına ulaşılacağı söyleniyor. Ama her yerde bu hızlar aynı olmayacak. 5G’nin 3 temel özelliği olacak: Daha büyük veriler için daha yüksek hız, daha çabuk sonuç ve tepki alabilmek için daha hızlı yanıt süresi, sensörler ve akıllı cihazların bağlanması için tek seferde yüzlerce cihazın bağlandığı merkezi ağlar. Bu cümleler gözünüze çok sıradan gelebilir, ancak öyle değil. Arabalardan, akıllı ev aletlerine kadar her şeyden bahsediyoruz.
Kısaca çok daha büyük veriye çok daha kısa gecikme sürelerinde ulaşabileceğiz.
5G nasıl çalışacak?
Diğer kablosuz ağlarda olduğu gibi 5G de kendi bölgesini hücreler halinde bölmelere ayırıp, radyo dalgaları aracılığıyla çözülmüş veriyi cihazlara gönderecek. Her hücresel bölme bir ağ omurgasına bağlanacak, bu omurga da merkezi olan kablolu ya da kablosuz bir ana taşıyıcıya ulaşacak.
5G ağları OFDM adı verilen bir teknolojiye sahip olacak, benzer bir teknoloji şu anki 4G ağlarında da bulunuyor. 5G’nin sistemi ise daha geniş kanalları daha yüksek hızlarla yönetebilecek. 4G ağlarındaki kanallar 20’şer MHz hızlarında olurlar ve bir araya geldiklerinde 160 MHz’lik ana bir kanal oluştururlar. 5G’de ise her bir kanal 100 MHz olacak, yani 5 kat daha geniş frekanslar bulunacak. Bu da toplamda 800 MHz’lik ana kanal anlamına geliyor.
Küçük hücrelerde frekans genişletmek kolay, ancak büyük çapta bir genişleme için 5G’nin daha çok vericiye ihtiyacı var. Benzer bir durum 4G’de de olduğu için şu anda bulunduğunuz her noktada aynı erişim hızlarına ulaşamıyorsunuz. Qualcomm’a göre 5G, mevcut kapasiteyi 4’e katlayacak.
5G ne kadar hızlı olacak?
4G erişimine her yerde ulaşamadığımız aşikar. Temel olarak saniyede 100 megabit hızlar vadetse de ortalama ulaşılabilen hız saniyede 10 megabit. 5G için de benzer bir durum geçerli olacak. E hani saniyede 1 gigabit demiştik? Hatta 10 gigabit…
Şöyle açıklayalım: Kullanıcı sayısının artmasıyla, ağlardaki yoğunluk da artacak. Yapılan hesaplamalara göre 5G ile kullanıcı başına saniyede ortalama 50 megabit ila 200 megabit arasında değişen hızlar denk düşecek. Yani teorideki beklentinin pratikte karşılanmadığına şahit olacağız. Yine de 4G’nin minimum hız dağılımı olan saniyede 10 megabitten, saniyede 50 megabite kadar artış yaşamamız söz konusu.
5G hangi yenilikleri göreceğiz?
Snapchat 2012, Uber 2013, WhatsApp gibi uygulamadan yapılan telefon görüşmeleri ise 2013 yıllarında ortaya çıktı. Hepsinin ortak bir noktası vardı. Bu uygulamalar anlık olarak görsel ve işitsel verileri paylaşabildiğiniz, konum takibini yüksek doğrulukla yapabildiğiniz sistemlere sahipti ve popüler hale gelmek için 4G standardındaki gibi yüksek hızlar gerekiyordu.
5G teknolojisine dayanan uygulamalar ise tahminen 2021-2022 yıllarında hayatımıza girmeye başlayacaklar. Bugünün uygulamalarından farklı olarak, artık çoğu veriye cihazın depolama alanından değil, doğrudan bulut sistemleri üzerinden ulaşacağız. Hatta bırakın veriyi, işletim sistemlerinin kendisine de bulur üzerinden bağlanacağız. Google Fuchsia ve Windows Core bu işletim sistemlerinden olacak.
Samsung, Xiaomi gibi üreticiler, standart amiral gemilerinin 5G’li özel sürümlerini çıkardılar. Önümüzdeki yıldan itibaren de tüm amiral gemiler 5G uyumlu yerleşik modemlere sahip olacaklar. Sonra bu teknoloji orta ve düşük seviyeli cihazlara gelecek, 2020’li yılların ortalarında kadar 5G, gündelik hayatta alıştığımız hızlar sunan bir temel teknoloji haline dönüşecek.
Kullandığımız mobil uygulamalar, online hizmetler, cihazlar buna göre değişecek. Asıl hedef ise kabloları tamamen ortadan kaldırmak. Hatta evdeki modemden değil, doğrudan uydudan internet alabilmek. Aşama aşama zaten bu sürecin içerisinde olduğumuzu görmeniz mümkün. 5G için hazırlansanız iyi edersiniz, zira hayatınızdaki her şey, işiniz dahi bu teknolojiyle değişebilir.
5G Türkiye’ye ne zaman gelecek?
Son bilgilere göre 5G, 2020'nin Haziran ayında Türkiye'de kullanıma hazır olacak. Ancak bu tarihte her kullanıcı 5G'y geçemeyecek. Önce 5G için operatörlerin katılacağı bir frekans ihalesi yapılacak Bu ihalenin ardından operatörler, alt yapı sistemlerini geliştirme işlemlerine devam edecek. 2021 yılına doğru 5G ağları tükecilere uygun hale gelecek, faturalı ya da faturasız tarifeler ile hayatımızda yer edecek.
Aslında sorunun kökende bir hata var. Çünkü 5G bir başka yerde değil, bu nedenle kalkıp gelmesi ya da getirilmesi söz konusu değil. Qualcomm ve Huawei gibi devler, hali hazırda gereken işlemci teknolojilerini, baz istasyonlarında kullanılacak merkezi sistemleri ve hatta uydulardaki çalışmalar tamamladılar. Bu şirketlerin operatörlerle ve cihaz üreticileriyle yapacağı ortaklıklar sonucunda, yavaş yavaş 5G destekli ağların donanımsal yaygınlaşma aşamasına tanık olacağız.
Yeniliklere daha kolay ayak uydurmak için Webtekno’yu takip etmeye devam edin. Mobil uygulamamızı aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz: