Kullanıcıların anonim olarak mesaj panoları oluşturabildikleri bir sosyal paylaşım sitesi olan 8chan, 20 kişinin hayatını kaybettiği El Paso’daki saldırının ardından eleştiri oklarının hedefi haline gelmişti. Nedeni ise saldırgan Patrick Crusius’un, olay öncesinde nefret söylemi içeren ifadelerden oluşan manifestosunu burada yayınlamasıydı.
Ayrıca Christchurch, Yeni Zelanda, Poway ve California’daki saldırıları gerçekleştiren teröristlerin de, faşizm ve nefret söylemi gibi ekstremist düşüncelerini yaymak için 8chan’i kullandığı ortaya çıkmıştı.
El Paso’daki saldırı sonrası Cloudflare ve Voxility dahil birçok internet sağlayıcısı, 8chan’e olan altyapı desteğini kesmişti. Hatta 8chan’in kurucusu olan; ancak Aralık 2018’de şirketten ayrılan Fredrick Brennan da sitenin “Amerika’daki aşırı grupların kitle yarattığı bir yer” olduğunu söyleyerek, acilen kapatılması gerektiğini belirtmişti.
Platforma yönelik eleştirilere nihayet kulak veren 8chan’in sahibi Jim Watkins, eylül ayında yaptığı açıklamada, sitenin gönüllü olarak kapatıldığını ve yasadışı içeriğe karşı koymak için araçlar geliştirdikten sonra yeniden çevrimiçi olacağını söylemişti. Buna rağmen Watkins, “anayasal olarak korunan nefret söylemini tamamen yok etmek gibi bir amaçlarının olmadığını” dile getirmişti.
Bugün itibarıyla 8kun ismiyle geri dönen internet sitesi, ABD yasalarını ihlal eden tüm içeriklerin hızlı bir şekilde silineceğinin garantisini veriyor. Şirketin platformdaki içerikleri denetlemek için nasıl bir mekanizma kullanacağı ise şimdilik belli değil.