ABD'de yapılan yeni araştırmalar, her zamankinden daha fazla kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunu ve bu operasyonların büyük bir kısmının sigortalar aracılığıyla açığa çıktığını ortaya koydu. ABD'de eşcinsel evliliğin 2015 yılında yaygınlaşmasından bu yana her şey düzeliyormuş gibi görünse de hala bu eşcinsel sağlığının iyileştirilmesi için uzun bir yol görünüyor.
Harvard ve Johns Hopkins üniversitelerinden bilim insanları tarafından Journal of the American Medical Association'da yayınlanan makaleye göre, sağlık hizmetlerinde cinsiyet kimliğinin artık bir rutin hailine gelerek standartlaşması ve rapor edilmemesinden dolayı ABD'de cinsiyet değiştirme ameliyatı sayısının tahmin edilmesi yönündeki çabalarda metodolojik zorluklar ortaya çıkıyor.
Bu yeni araştırma, bir hastaneyi ziyaret eden ve uygun olmayan cinsel kimlikle ilgili bir teşhis koduna sahip yaklaşık 38.000 yetişkin hastadan gelen verilerin analizi sonucu ortaya çıktı. Araştırmada genel olarak şu bulgulara rastlandı:
Hastaneleri herhangi bir nedenle ziyaret eden ve transseksüel olarak nitelendirilen hastaların sayısı ve oranı, 2000 yılı ile 2014 yılı kıyaslandığında üç kat arttı.
2000 ile 2014 yılları arasında toplamda 4.118 cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleşti. Hastaların yüzde 40'ında zihinsel sağlık teşhisi de vardı.
Apple’dan Eşcinsel Düğünü Temalı iPhone X Reklamı!
Genel olarak bulgulara bakıldığında ortaya çıkan kesin şey insanların cinsiyet değiştirme ameliyatlarına daha fazla yoğunlaştığı oldu. Ancak çoğunluğunun bu ameliyatların parasını cebinden ödediği düşünülürse bu operasyonların yüksek gelirli olanlarla sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Bilim insanları yayımladıkları makalede, bu ameliyatların birer makyaj olmadığı ve tıbben gerekli olduğu kanısına vardılar.
Ayrıca, trans insanların yüzde 40'ının zihinsel sağlık teşhislerine sahip olduğu bulgusunun, trans bireylerin doğal olarak zihinsel sağlık sorunlarına sahip oldukları anlamına gelmediği de bilim insanları tarafından belirtildi. Bu sorunların onların kendi içsel durumlarından kaynaklanmadığı, sorunu oluşturan şeyin, transseksüel bireylerin hayatlarının her alanında yaşadığı baskılar olduğu da bilim insanları tarafından eklendi.