Amerika'nın Huawei kararı sonrasında sular ısınmaya devam ediyor. Yapılan açıklamalar, karşılıklı yaptırımlar derken işinin sonunun nereye varacağını kestirmek şu an için mümkün değil. Peki bu sorunun altında yatan sebepler nedir? Çinli teknoloji devi Huawei, özellikle de Amerika olmak üzere batılı ülkeleri neden rahatsız ediyor?
Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri, Huawei'yi resmen bir güvenlik tehditi olarak görüyorlar. Hayatımıza yeni yeni girmeye başlayan 5G teknolojisi için de çalışmalarını sürdüren Huawei, bu konuda da Amerika'nın rahatsız olmasına neden oluyor. Hatta Amerika Birleşik Devletleri müttefiklerine, 5G ihalelerinin Huawei'ye verilmemesi için açık çağrıda bulunuyor ve bu konuda müttefiklerini baskı altında tutuyor.
Olaylara Huawei cephesinden baktığımız zaman ise Amerika'nın bu kaygıları kuruntudan ibaret. Şirket, Çin hükümetinin Huawei'yi kullanarak veri topladığı iddiasını açıkça reddediyor. Ayrıca Huawei'in kurucusu Ren Zhengfei, Amerika'nın elinde bir delil olmadan bu iddiaları ortaya koyduğunu ifade etti.
Amerika Birleşik Devletleri ve diğer batıllı ülkelerin Huawei'ye açtığı savaşın 5 farklı sebebi bulunuyor. Bu sebeplere yakından bakacak olursak:
1. Bilgi Toplama
İddialara göre Çin hükümeti eğer verileri isterse, Çinli bir teknoloji üreticisi olan Huawei bu bilgileri vermek zorunda. Bunun altında yatan sebep olarak Huawei kurucusunun hem Çin Komünist Partisi'ne üye olması hem de Çin ordusu için çalışan bir mühendis olması gösteriliyor. Çin için bu durum çok normal olarak algılansa da Amerika Birleşik Devletleri bu konuyu içlerine sindiremiyor. Ayrıca Huawei'nin Amerika'da bulunan diğer telefon üreticileriyle gizlilik konusunda aynı kurallara dahil olmadığı da iddialar arasında yer alıyor. (Huawei'nin geçtiğimiz yıl 200 milyondan fazla akıllı telefon sattığını da dip not olarak belirtelim.)
2. İstihbarat Yasaları
2017 yılında Çin'de bir yasa kabul edildi. Bu yasaya göre Çin vatandaşları ve şirketler, ülkenin istihbarat çalışmalarını desteklemek, gerektiği noktalarda da yardımcı olmakla yükümlüler. Çin tarafından bu yasa savunulsa da batılı ülkeler bu durumdan hiçbir şekilde hoşlanmadılar. Bu yasaya bağlı olarak Huawei, dış piyasada güven kaybetti ve hem diğer devletlere hem de müşterilerine karşı bu güveni sağlamak için bir şey yapamadı.
3. Arka Kapılar
Amerika'nın iddialarına göre Huawei, Montana'da bulunan baz istasyonlarını bir silah gibi kullanabilecek ve bölgede bulunan hava üssündeki bir balistik füzeyi kontrol edebilecek yetkinliğe sahip. Hem de şirket bunu 'arka kapılar'ı kullanarak yapacak. Çin cephesinden gelen açıklamalarla bu iddianın tamamen asılsız ve bir 'saçmalık' olduğu ifade edildi.
4. Beş Göz İttifakı
İngiltere, Yeni Zelanda, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avustralya istihbarat birimleri tarafından kurulmuş olan bu ittifakın tarihi, İkinci Dünya Savaşı'na kadar uzanıyor. O dönemler Sovyetler Birliği'ni izleyen bu ittifak, savaşın sona ermesiyle birlikte yönünü Çin'e çevirdi. Bu ittifak hala Çin'i gözlemlemeye devam ediyor.
5. Ticaret Savaşları
Aslına bakacak olursak Huawei'nin bu duruma düşmesinin en önemli sebebinin ticaret savaşları olduğunu söylemek mümkün görünüyor. Bilindiği üzere Amerika ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları iyiden iyiye kendisini göstermeye başladı. Huawei'ye karşı uygulanan yaptırımların asıl amacının Çin'e gözdağı vermek olduğu ifade ediliyor.
Yaşanan tüm olayların ardından Amerika ve Çin'in arasının nasıl düzeleceği, yaşanan bu durumun küresel etkilerinin ne olacağı ise henüz bilinmiyor.