Peki bu sihirli çağrıdaki “susam” ne anlama geliyordu?
Bu cümlenin derininde aslında Hint kültürünün köklerinde yatan, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir gelenek vardı!
Hatırlarsınız, Ali Baba ve Kırk Haramiler'in gizemli mağarası bu gizemli cümle ile açılıyordu.
Bu sihirli çağrı, masalın merkezinde yer alan hazine dolu mağarayı açan ve Ali Baba'nın altınlarla dolu servetine ulaşmasını sağlayan sihirli bir formüldü.
Ancak bu sihirli cümle, sadece kapıyı açmanın yanı sıra daha derin bir anlam taşıyordu.
"Açıl susam açıl"ın kökeni, Hint kültüründe yatan eski bir gelenekle ilişkilendiriliyor.
Susamın bu cümlede öylesine kullanıldığını düşünüyorsanız, yanıldınız. Çünkü bildiğimiz susam bitkisinin doğal döngüsünde olgunlaştığı an, kabukları güçlü bir şekilde kırılıyor ve tohumları etrafa yayılıyor. Bu durum da çiftçilerin, tohumları toplamadan önce bu aşamaya dikkat etmelerini gerektiriyordu.
Dolayısıyla "açıl susam açıl" ifadesi aslında, doğanın döngüsüyle uyumlu bir şekilde kapının ardındaki zenginlikleri açığa çıkarmak için kullanılan bir metafordu.
Yalnızca susamın döngüsüyle ilgili diye de düşünmek yanlış olur.
Aynı zamanda susamın ticari ve kültürel önemini de yansıtıyordu bu ifade. Susam, binlerce yıldır Hint mutfağının vazgeçilmez bir parçası olmuştu ve aynı zamanda Orta Doğu, Çin ve diğer birçok kültürde de önemli bir yer tutuyordu.
Bu yüzden çocukluğumuzu süsleyen Ali Baba ve Kırk Haramiler’in hikâyesindeki "açıl susam açıl" ifadesi, zenginliğin sadece maddi değil; aynı zamanda kültürel ve tarihi derinliklerini de ifade ediyormuş anlayacağınız...
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: