Başı bir süredir şirket içi taciz ve cinsiyet ayrımcılığı gibi iddialarla ilgili davalarla belada olan ünlü oyun şirketi Activision Blizzard’ın adı son olarak, şirketin bir kadın çalışanının intiharına neden olduğu iddiası sebebiyle gündeme gelmiş, olay kadının ailesi tarafından yargıya taşınmıştı.
Şimdiyse şirkete temmuz ayında Kaliforniya'nın Adil İstihdam ve Konut Departmanı (DFEH) tarafından açılan bir dava sonuçlandı. Yargıç, Activision Blizzard'ın ABD Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu (EEOC) ile şirkete milyon dolarlara mal olacak anlaşmasını onayladı.
Activision Blizzard, taciz mağdurlarının tazminatını karşılamak için uzlaşma fonu kuracak
Bahsi geçen iki kuruluş anlaşmayı Eylül ayında açıklamış; ancak Kaliforniya eyalet düzenleyicilerinin olaya müdahale etmeye çalışmasının ardından anlaşma ertelenmişti. İşte bu anlaşma, yeni çıkan kararın ardından şimdi imzalanacak.
Buna göre Activision Blizzard, onay kararının bir parçası olarak taciz ve ayrımcılık mağdurlarını tazmin etmek için kullanılacak 18 milyon dolarlık bir uzlaşma fonu kuracak. Bu sayede 1 Eylül 2016 ile 29 Mart 2022 tarihleri arasında şirkette çalışmış olan çalışanlar, “cinsel taciz, hamilelik ayrımcılığı veya buna bağlı misilleme” iddiasıyla şirkete dava açabilecekler.
Bunula birlikte Activision Blizzard, tüm "denetçi çalışanların" taciz ve ayrımcılıkla ilgili eğitimlere katılmasını zorunlu kılacak ve çalışanların kullanabileceği zihinsel sağlık kaynaklarını da genişletecek. Yargıç Dale S. Fischer tarafından salı günü onaylanan kararname, üç yıl boyunca yürürlükte kalacak.
Konuya ilişkin gerçekleştirdiği basın açıklamasında "Geçen yıl EEOC ile vardığımız anlaşma, tüm çalışanlar için güvenli ve adil bir çalışma ortamı sağlama konusundaki sarsılmaz taahhüdümüzü yansıtıyordu," şeklinde kaydeden Activision Blizzard CEO’su Bobby Kotick, “Amacımız Activision Blizzard'ı sektör için bir model haline getirmek ve işyerimizde taciz ve ayrımcılığı ortadan kaldırmaya odaklanmaya devam edeceğiz. Mahkemenin bu anlaşmayı onaylaması, çalışanlarımızın herhangi bir taciz veya misillemeye maruz kalmaları halinde rücû mekanizmalarına sahip olmalarını sağlamada önemli bir adımdır.” diye de sözlerine ekledi.