Bilinenin aksine Alman değil Avusturyalı olan Adolf Hitler, 20 Nisan 1889’da doğmuştur. Eğitim hayatı boyunca çok başarısız bir öğrenci olan kanlı lider, ilk olarak ressam olmak istemiş ve Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girmişti. Ancak böylesine diktatör ve sert bir insanın sanatsal bir işi yapması beklenemezdi ve Hitler sınavı kazanamadı.
Dünyayı kana bulayan diktatör Hitler, 1933 yılında Almanya’da şansölye (Almanya’da ve Avusturya’da hükümet başkanı, başbakan) olmasının ardından gençliğini de adeta örtbas etmeye başladı. “Bir insan neden çocukluğunu saklar ki?” diyebilirsiniz ancak çok az insanda görülen geçmişten nefret durumu Hitler’de fazlasıyla mevcuttu. Bu nefret öylesine ciddi bir durumdaydı ki Hitler geçmişini bilen bir çocukluk arkadaşı için ölüm talimatı verdi.
Göreve geldikten sonra geçmişini gizleme girişimi olarak soyadını değiştiren Hitler, karanlık güçlerin olduğuna ve onlar tarafından yönlendirildiğine inanıyordu. Diktatör yapısı çocukluğundan gelen kanlı lider, daha 12 yaşındayken okulda terör estirmeye başladı. Bu sebeple hiçbir arkadaşı bulunmayan Hitler, sahip olduğu başarısızlığı nedeniyle de sürekli olarak çevresindekileri suçluyordu. En ufak şeylerde bile büyük öfke krizleri geçiren lider, aslına bakılırsa kendini ve karakterini çok önceden belli etmişti.
Yahudi ve Slavlara karşı daha çocuk yaşında bilenen Hitler, babasına da büyük kin duyuyordu. Sanatçı olma isteğini ve yeteneğini hafife alan baba, oğlu tarafından büyük bir nefrete sahip oldu. Öte yandan okula ve karnelerine hiç önem vermeyen Hitler, karnelerini de tuvalet kâğıdı olarak kullanıyordu. Tek nefreti babasına olmayan devlet adamı, Katolik Kilise’si papazına da kendine kaba davrandığı gerekçesiyle nefret doluydu.
Sigaradan hoşlanmayan ve vejetaryen olan Hitler, görevli olduğu süre boyunca da hayvanların kesilmesini zorlaştıran yasalar çıkardı. İlk aşkı Yahudi olan devlet adamı, asla bu aşkını itiraf edemedi. 2 defa büyük ölüm tehlikesi atlatan Hitler, küçüklüğünde bir rahip olmak istiyordu. Geçmişine ait çok az bilgi bulunan kanlı lider, sonrasında ise tüm insanlık için büyük bir felaket oldu desek sanıyorum ki yanlış olmaz.
