6 Şubat Pazartesi Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6’lık depremler tüm Türkiye’yi yasa boğmuştu. Hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımızın acısı henüz çok tazeyken tüm ülke, en ufak bir depremde bile ürker olduk.
Bugün akşam saatlerinde Akdeniz açıklarındaki “Helen yayı” üzerinden gerçekleşen 5.4 büyüklüğündeki deprem ise akıllara “Çok yakında Ege bölgesinde büyük bir deprem olabilir mi?” sorusunu getiriyor. Bazı uzmanlar her an deprem olabileceğini belirtirken bazılarıysa bu depremin olağan olduğunu belirtiyor.
Öncelikle depremin gerçekleştiği Helen yayının ne olduğuna bir bakalım
5.4 büyüklüğündeki deprem, Akdeniz’deki diğer pek çok depremin aksine sıradan bir konumda gerçekleşmedi. Depremin gerçekleştiği nokta tarih boyunca Helen Yayı ve Girit Yayı olarak bilinen ve 365 yılında gerçekleşen bir depremle Girit adasının sular altındaki bir bölümünün yükselerek ortaya çıkmasına neden olan bir “fay hattı topluluğudur”.
Farklı fay hatlarının birleştiği bir nokta olan ve tarih boyunca kaydedilen onlarca büyük depreme neden olan Helen yayı, Akdeniz’in komşusu olan İyon denizinden başlayarak Fethiye Burdur fayına bağlanan bu fayda ayrıca pek çok “Dalma Batma Zonu” olduğunu da belirtelim.
Bu Dalma Batma Zonlarında yaşanan depremler ağırlıklı olarak denizlerde devasa tsunamilerin oluşmasına ve çevresindeki yerleşim yerlerinin depremden ziyade tsunami ile hasar görmesine neden olabiliyor.
Ayrıca Helen yayı üzerinde 1740 yılından bu yana toplamda 17 yıkıcı depremin meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu depremler sırasıyla;
Depremin Yılı | Depremin Adı | Depremin Büyüklüğü |
---|---|---|
1741 | Rodos Depremi | Bilinmiyor |
1743 | Antalya Depremi | Bilinmiyor |
1922 | Karpathos Depremi | Bilinmiyor |
1926 | Rodos Depremi | MS: 7.0 |
1926 | Finike Depremi | MS: 6.8 |
1941 | Kıbrıs Depremi | MS: 5.9 |
1949 | Karpathos Depremi | MS: 7.2 |
1953 | Kıbrıs Papos Depremi | MS: 6.1 |
1957 | Fethiye Depremi | MS: 7.2 |
1959 | Köyceğiz Depremi | MS: 5.7 |
1969 | Kastellorizo Depremi | MS: 6.3 |
1996 | Papos Depremi | MS: 6.2 |
2003 | Antalya Depremi | MS: 4.8 |
2005 | Kaş, Antalya Depremi | MS: 5.5 |
2009 | Girit Depremi | MS: 6.2 |
2011 | Girit Depremi | MS: 6.3 |
2020 | Girit Depremi | Mw: 6.4 |
Peki Akdeniz’de yaşanan son deprem daha büyük bir felaketin habercisi olabilir mi?
Aslına bakarsanız bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır. Tarihte Helen yayı üzerinde yaşanan depremlere baktığımızda irili ufaklı binlerce depremle karşılaşıyoruz. Bazı küçük depremlerin ardından biriken enerji büyük depremlerle açığa çıkarken bazı durumlardaysa orta ve büyük ölçekli depremler sık aralıklarla gerçekleşerek daha büyük bir enerji birikmesinin önüne geçebiliyor.
Her fay hattının farklı deprem mekanizmaları olduğunu ve her depremin farklı bir “olgunlaşma” sürecinin olduğunu belirtmemiz gerek. Bu nedenle 5.4’lük depremin ardından yıkıcı bir deprem gelip gelmeyeceğini kesin olarak bilmek imkânsız. Tabii kendinizi “Deprem Kâhini” olarak tanıtarak insanların korkularını manipüle ediyorsanız orası başka.
Deprem araştırmacısı Baturhan Öğüt'e göre korkulacak bir şey yok
Deprem araştırmacısı Baturhan Öğüt ise yaşanan Akdeniz depremi ve Helen yayıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Öğüt'e göre Helen yayının büyük bir bölümü son 150 yılda yaşanan depremler nedeniyle biriktirdiği enerjinin büyük bir kısmını boşalttı. Helen yayı üzerinde yer alan Kıbrıs Hendek fayının 1926 yılında yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde geriliminin büyük bir kısmını boşalttığını belirten Öğüt, diğer bir tehlikeli bölge olan Strabon Güney Doğu Hendek fayının da 1948 yılında yaşanan 7.1'lik depremle gerilimini büyük oranda kaybettiğini belirtti. Ancak Öğüt, Helen yayı üzerindeki 1 noktaya dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Helen yayı üzerindeki en tehlikeli nokta olan Pliny Çukuru fayının her ne kadar 2013 yılında yaşanan 6.0 büyüklüğündeki depremde geriliminin büyük bir kısmını atsa da hâlâ tehlikeli olduğunu belirten Öğüt, bu fayın kırılması halinde en fazla 7.5 büyüklüğünde bir deprem ile karşılaşabileceğimizi belirtiyor. "Akdeniz'de dikkat edilmesi gereken en önemli fay" olarak nitelendirilen Pliny Çukuru fayının kırılması halindeyse ortaya çıkacak enerji nedeniyle büyük bir tsunami oluşabilir. Ancak Baturhan Öğüt, şu anda Helen yayı üzerinde görünen bir gerilim olmadığını ve yaşanan bu depremlerin bir risk oluşturmadığını önemle belirtiyor.
Sonuç olarak Akdeniz’de yaşanan 5.4 büyüklüğündeki deprem, çok tehlikeli bir konumda gerçekleşmiş olsa da aslında düşünüldüğü gibi daha büyük bir deprem habercisi olmayabilir. Ancak tabii ki bunu kesin olarak bilemeyiz.