Akıllı telefon kullanımının yaygınlaşması ile birlikte hayatımız büyük çapta değişti. Teknoloji üreticileri, her yıl yeni özellikler ekledikleri akıllı telefonlarla kullanıcılara pek çok yenilik sundular. Geliştiriciler, özellikle son birkaç yıldır ise kullanıcıların göz sağlığına takılmış durumdalar. Akıllı telefonlarımız, artık geceleri rahatça uyuyabilmemiz için gece modları (mavi ışık filtreleri) sunuyorlar.
Gece modları, genellikle belirli bir saatten sonra telefonun canlı ve parlak yerlerini sıcak bir sarı renkle değiştiriyor. Böylelikle kullanıcıların, uykuya daha rahat dalmalarına yardımcı oluyor. En azından bugüne dek, sıcak sarı rengin daha rahat uyuttuğuna inanılıyordu. Ancak yapılan son bir araştırma, bu durumun çok da gerçekçi olmayabileceğini ortaya koyuyor.
Fareler, sarı ışık yerine mavi ışıkta uyumaya hazırlanıyorlar
Manchester Üniversitesi bünyesinde yapılan bir araştırma, bugüne dek doğru olduğuna inandığımız sarı ışık etkisinin aslında tam ters etki yaptığını ortaya koydu. Tim Brown isimli bir bilim insanının liderliğinde gerçekleştirilen araştırma, farelerin vücutlarının sarı ışığa tam ters etki yaptığını gösterdi. Brown, bu etkinin insanlar üzerinde de geçerli olabileceğini düşünüyor.
Vücut, daha sönük ve mavi renklerin uyumak için bir sinyal olduğunu algılıyor. Ancak daha parlak ve daha sıcak renkler, vücuda ayakta kalması gerektiğini söylüyor. Ayrıca yapılan araştırmalar, renklerden çok parlaklığın daha önemli olduğunu gösteriyor. Yani sarı renkten ziyade telefonun ekranının parlaklığının minimalize edilmesi, uykuya dalmayı daha da kolaylaştırıyor.
Mavi ışık filtresi, uyku sorunlarının asıl nedeni olabilir
Dr. Brown önderliğinde yapılan araştırma kapsamında farelere, parlaklığı sabit tutulan farklı renkler yansıtıldı. Normal koşullara ve genel inanışlara göre farelerin vücutlarının, sarı renkte uyku için hazırlanmaları gerekiyordu. Ancak beklenen olmadı ve fareler, mavi ışık altında kendilerini uykuya hazırladılar. Yani bu araştırma, bugüne dek inandığımız sarı ışığın aslında tam ters etki yaptığını ortaya koydu.
Araştırma, fareler üzerinde yapıldığı için insanlar üzerinde de aynı sonucu verip vermediği şu an için bilinmiyor. Ancak Dr. Brown ve ekibi, elde edilen bu sonuçların insanlar için de fazlasıyla geçerli olabileceğini ispatlamak için çalışmalarını sürdürmek istiyor. Elde edilen bulguların çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Brown, şimdi bu araştırmanın insanlar üzerinde geçerli olup olmadığını anlamak için çalışıyor.
