Kahve ve dolayısıyla kafein, artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Gerek hızlı yaşam koşullarına ayak uydurmak için bir uyarıcı olarak tüketiyoruz, gerek rahatlama unsuru olarak.
Tükettiğimiz bu kafein, sadece basit bir uyarıcı olarak kalmıyor. Tüketim ilişkilerimizi bile etkiliyor. Nasıl olduğunu anlatalım.
İlk olarak, kafein bizi nasıl uyarıyor?
Kafein, zihnimizi ve bedenimiz uyaran dopamin hormonunu salgılıyor. Ayrıca uyku ve yorgunluk sırasında sentezlenen adenosin molekülünü azaltıyor. Bu sayede hem uyarılma sağlanıyor hem de yorgunluk hâli gideriliyor.
Peki tüketimi nasıl etkiliyor?
Araştırmalar, kafein tüketen kişilerin alışverişte daha yüksek miktarlarda harcama yaptığını gösteriyor. Kafeinle gelen uyarılma, dürtüsel alışverişi artırıyor ve buna bağlı olarak daha fazla harcama yapma davranışı tetikleniyor çünkü kahveyle salgılanan dopamin, dürtüsel davranışların artmasına, öz kontrolün ise azalmasına sebep oluyor.
Bunun yanı sıra kafein, merkezi sinir sistemini uyararak enerji seviyesini artırıyor. Bu da daha motive hissetmemize ve alışverişte daha hızlı kararlar almamıza yol açıyor.
Kafeinin beyindeki dopamin seviyesini artırmasının bir diğer sonucu ise ürünlere karşı olumlu bir his geliştirilmesi. İşte tüm bu sebeplerden, alışverişe çıkmadan önce kahve içmek pek de iyi bir tercih olmayabilir...
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: