Alkol, şişede durduğu gibi durmuyor. Özellikle de araba kullanırken hayatınızı tehlikeye atabilir.
Alkolmetre ilk olarak 1900'lü yılların ortalarında kullanılmaya başlandı. Alkolden kaynaklı trafik kazalarını önemli ölçüde azaltan bu teknolojik çözümün arkasında tabii ki kimyasal reaksiyonlar var.
Alkolü tespit etmek için neden bir cihaz kullanıyoruz?
1900’lü yılların ortalarına doğru dünyamızda araba kullanım oranı ciddi şekilde arttı. Artık bu yeni alanda, yeni düzenlemelere ihtiyaç duyduk. 1940’lı yıllarda bir polis ofisinde çalışan Dr. Robert Borkenstein, kandaki alkolü nefes ile tespit edebilecek bir cihaz geliştirdi.
Bu cihaz sayesinde insanların, arabaları güvenli bir şekilde sürebilecek kadar ayık olduklarının tespiti yapılabilmekteydi.
Vücudumuz, alkolü sindiremediği için kimyasal olarak alkol değişmez.
Kana dahil olan alkol, akciğerden geçerken hava keseciklerine doğru buharlaşır. Bu sayede hava keseciklerinde bulunan alkol hücreleri, nefes alıp verdiğimiz zaman nefesimizle hareket eder. Bu hava değişimi sırasında alkol, ağzımızdan dışarıya çıkar.
Kullanılan cihazlar da alkolün miktarını nefesten tespit eder ve eğer belirlenen seviyenin üstündeyse, polis tarafından ceza alabilirsiniz. Trafik Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada 0.50 promil üzerinde alkollü olmanız durumunda cezai işleme tabi tutulacağınız belirtilmektedir.
Alkolü tespit yöntemi değişiklik gösterebilir.
Alkol miktarını tespit etmek için yöntem aynı olmasına rağmen birçok farklı sistem kullanılmaktadır.
Örneğin bazı cihazlar elektronları kullanarak alkol miktarını tespit ederken bazı cihazlar ise direkt olarak kimyasal tepkime sonucunda alkol miktarını tespit edebilmektedir.
Alkolmetrenin işçileri kimyasal reaksiyonlardır.
Türlere göre tespit yöntemi değişse bile kimyasal tepkime hepsinde aynıdır. Alkol sınırını aştığı düşünülen kişi, cihaza üfler ve nefesini verir. Öncelikle sülfürik asit, tepkimeye girerek havayı sıvı bir çözeltiye dönüştürür.
Sıvı haline gelen alkol, potasyum dikromat ile tepkimeye girip birçok maddeye bölünür. Kırmızı renge sahip dikromat iyonu, bu tepkime esnasında yeşile döner. Bu renk değişiminin düzeyi, alkol oranı ile doğru orantılı olduğuiçin alkol seviyesi hakkında bilgi vermektedir. Bu tepkimeler sonucunda, kişinin sarhoşluk durumu belirlenebilmektedir.
Siz en iyisi, alkol aldığınız bir akşam eve taksiyle dönmeyi tercih edin.
- Kaynaklar: HowStuffWorks, Mcgill, Madehow
