İyi düşünülmüş bir kaçış planı ile hapishanelerden firar etmek mümkünken tabii ki bunun bazı şartları var. Pratiğe bakıldığında bu şartlar ile ek cezasız kaçmak da pek olası görünmüyor.
Suç sayılmamasının altında yatan politika ile toplumun korunması arasındaki ince çizgide yer alan bu kanun, çelişkileri de beraberinde getiriyor. Adaletin sorgulanması gereken bir alanda, toplumun kolektif bilincini de sarsan “hapishaneden kaçmak suç değil” kanun maddesinin incelikleri neler?
Alman ceza hukukunun, saçma gibi görünse de cezaevinden kaçmayı suç saymamasının altında yatan sebep ne?
Alman ceza hukuku, “toplum ve bireyler bir bütün olarak korunmalı” düşüncesi üzerine kurulmuş bir hukuk sistemi. Büyük ölçüde değişmeden kalan bu hukuk sisteminde, hapishaneden kaçmak suç sayılmıyor.
Çünkü her insanın, hukukun bile saygı duyması gereken bir özgürlük içgüdüsü vardır. Bu yüzden de hapishaneden kaçmak yani özgürlüğüne kavuşmayı istemek cezalandırılmaz.
Almanya’da özgürlüğe verilen önem, Filozof Immanuel Kant’ın insanlığa bakış açısıyla da örtüşüyor. Kant; insan onuru ve özgürlüğün gerçek temelinin, insanları hayvanlardan ayıran, akla dayalı hareket etme yeteneği olduğunu düşünüyordu. Bu felsefe ile de Alman ceza hukuku, herkesin temelde özgür olmayı istediğini ve bu arzu ile uygulamaya geçebileceğini kabul eder.
Teoride mümkün olsa da pratikte hapishaneden kaçıp bundan dolayı ceza almamak biraz zor. Çünkü ceza almamak için uyulması gereken bazı koşullar var.
Alman kanunlarına göre kişilere mahkûm olmalarını kabul etmemeleri durumunda hapishaneden kaçma seçeneği sunulsa da aslında iş o kadar da kolay değil. Evet, hapishaneden kaçmak mevcut cezalarına herhangi bir ek ceza uygulamasını getirmiyor ancak ilave ceza alabilecekleri bazı durumlar var.
Mahkûmlar hapishaneden kaçarken başka birinin de kaçmasına yardım etmemeli. Kaçma sırasında başka birisinin yaralanmasına yol açarlarsa da ek ceza alıyorlar.
Bazı kısıtlamalar da var. Kaçmadan önce cezasının en az üçte ikisini çekmiş olmalı. Haksız yere mahkûm edilenler ise bu kurala tabi değil. Ayrıca yılda sadece üç kere kaçma hakları bulunuyor.
Pratikte nasıl kaçılması gerekiyor?
Hapishaneden kaçmak isteyenlerin, giydikleri kıyafetlere dikkat etmesi gerekiyor. Eğer hapishane kıyafetleri ile kaçarlarsa bu bir hırsızlık suçu kabul ediliyor. Hırsızlık cezası almamak için kaçış esnasında sivil kıyafet giymek gerekiyor.
Demir parmaklıkların kesilmesi veya tünel kazılması da ceza verilecek durumlardan bazıları. Devlet malına zarar vermekten ek ceza bindiriliyor. Kaçarken herhangi bir yetkiliye de saldırmamak gerekiyor.
Yani pratikte kaçmak için aslında ya hapishane yetkililerinin tüm kapıları açık bırakması gerekiyor ya da gerçekten dâhiyane bir fikir lazım ki bu da genellikle filmlerde oluyor.
Hapishaneye dönünce işler o kadar da kolay olmuyor.
Kaçarken kural ihlali yapmayanlar, yakalandıkları ve cezaevine geri döndüklerinde ek ceza almasalar bile bazı sonuçlara katlanmak zorunda. Firar edenleri, cezaevlerinde daha katı koşullar bekliyor. Diğer mahkûmlardan daha az ziyaret hakkı ve izolasyon yaptırımlardan bazıları. Ayrıca kaçakların erken tahliye gibi şanslarının ihtimalleri de düşüyor.
Tabii ki bu ek cezaların uygulanması için kaçanların yakalanması gerekiyor. Kaçakların herhangi bir zarar vermemesi ve hızlıca yakalanması için özel ekipler bulunuyor. Yakalanma sürecindeki, tıbbi bakımdan avukat ücreti ve seyahat masrafı gibi ek masraflar da kaçak tarafından karşılanıyor. Bu kural, bazıları için ise caydırıcı olabiliyor. Yani Michael Scofield gibi kaçmayı başarmak kadar sonrasında yakalanmamak da önemli.
Kaçmayı suç saymayan başka ülkeler de var.
Türkiye, ABD gibi birçok ülkede, hapishaneden kaçmanın cezası olsa da Almanya gibi Avusturya, Belçika, Meksika, Hollanda ve İsveç’te de kaçmanın cezası bulunmuyor.
Suç olarak tanımayan ülkeler aslında özgürlük hakkı ile özgürlük arama hakkını aynı yasalara tabi tutmuyor ve ayrı olarak kabul ediyor. Örneğin Meksika Yüksek Mahkemesi yargıçlarından biri şöyle diyor: Her insanın içinde, temel özgürlük arzusu gizlidir. Dolayısıyla kaçmaya çalışmak suç olarak kabul edilemez.
Suç olmasa da kaçakların halk içinde önemli bir tehdit oluşturması da birçok kişinin tepki gösterdiği konulardan biri. Ayrıca eyalet sınırlarını veya ülke sınırlarını geçen birisinin devlete vermiş olduğu mali yük de cabası.