Las Vegas tünelleri, ilk başta sağanak yağışlara bir çözüm olarak yapılsa da, daha sonrasında, 320 kilometre uzunluğunda bir yaşam alanına dönüştü ve şu anda 1000'e yakın insan burada yaşıyor.
İnsanların yanında, farelerin ve böceklerin de yaşadığı bu yer altı kentinde, çok şaşıracağınız bazı kurallar var: hijyen ve saygı.
Tünellerde yaşayan insanların arasında yazılı olmayan kurallar var.
Tahmin edilebileceği üzere, Las Vegas’ın altında yaşayan insanların büyük bir çoğunluğunu evsizler ve kumarhanelerde çalışanlar oluşturuyor. Bu insanların arasında, birtakım kurallar bulunuyor.
Eğer hijyenik olmazsanız ve birbirinize saygı göstermezseniz, yer altı şehirden ayrılmanız istenebilir. Burada yaşayanlar, birbirlerinden bir şeyler çalmadıkları için kendileriyle gurur duyduklarını söylüyor.
"Amerika'nın unutulmuşları" bu yer altı şehrinde yaşıyor.
Caesars Palace, Rio, Flamingo ve Orleans’ın altından ya da yanından geçen tünellere, en büyük ve popüler kumarhaneler başta olmak üzere, şehrin her yerinden girişler bulunuyor. Genellikle nemli ve rutubetlidi olan tüneller, ışıktan ve yukarıdaki parıl parıl yaşamdan yoksun olmalarına rağmen yüzlerce insana ev sahipliği yapıyor.
Burada yaşayan insanlara,” Amerika’nın unutulmuşları” diyebiliriz. Bildiğimiz üzere, her gece, yaklaşık 200.000 Amerikalı evsiz, halka açık yerlerde uyuyor veya barınaklara doluşuyor. İşte, bu insanlardan bazıları da tünellerde yaşıyor.
Her tünelin kendi adetleri ve liderleri var.
Tünel halkının bazıları geçiciyken yıllarca orada yaşamış insanlar da bulunuyor. Hayatlarını orada sürdüren insanların, tatlı suya ve elektriğe erişimleri yok. Bu yüzden, pille çalışan ışık kaynaklarına başvuruyorlar ve dışarıdan su taşıyorlar.
Ayrıca; her tünel adetlere, ritüellere ve resmi olmayan liderlere sahip. Tünelden ayrılmak isteyenler için düzenli olarak aşağı inen bir adam bile var. Paul Vautrinot adındaki bu adam, insanların neye ihtiyacı olduğunu biliyor ve onlara yardım ediyor. Yiyecekler getiriyor, piller veriyor, yeni fenerler sağlıyor ve temiz iç çamaşırları sunuyor.
Tünellerin üzerindeki görkemli hayatla alakaları olmadan yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Kısacası, yukarıdaki şaşaalı hayatın altında tam tersi bir hayat yatıyor. Amerika’nın görünmez insanları, tüm o görkemden uzak bir şekilde, yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor.