Kasırga, okyanusların gücünü en net şekilde gösteren doğa olaylarının başında geliyor. Kasırga içinde oluşan, dikey olarak yükselen ve dönerek hareket eden rüzgâr dalgası ise hortum olarak adlandırılıyor. Birbiriyle bütün olan bu iki hava olayı, belli mevsimlerde dünyanın birçok bölgesinde görülüyor.
Ancak oluşum sıklıklarına baktığımız zaman hortum ve kasırga en çok Amerika’da yaşanıyor. Hemen her şeyin aşırı uçlarda yaşandığı Amerika’da hava olayları da uçlarda yaşanıyor. Hortumların hızı 120 kilometreyi bulurken, kasırgaların hızı ise 120 kilometreyi aşıyor. Geride bıraktığı tahribat ise milyon dolarlarla ölçülüyor.
Peki, dünyanın çoğu bölgesinde ve hatta ülkemizde bile zaman zaman yaşanan kasırgaların ve hortumların Amerika’da bu kadar sık yaşanmasının nedeni ne?
Hepimizin tahmin edebileceği gibi en büyük neden coğrafi konum ve özellikler. İki olayın da oluşabilmesi için sıcak hava ve ılık deniz suyu gerekiyor. Amerika’da da her ikisinden bol miktarda bulunuyor.
Özellikle kıyı şeridi, yazları sıcak ve nemli olduğu için Amerika’daki bu bölgelerde sık sık kasırga ve hortumlar meydana geliyor. Sıcaklık, nem, hava akışı, atmosferdeki sıcaklık farklı gibi birçok durum kasırga ve hortumun oluşmasında etkili.
Evet, coğrafya derslerinden zaten bunları biliyoruz. Ancak kasırga ve hortumların oluşumunda etkili olan rüzgârlar hakkında belki de bilmediğimiz bir sır var:
O da rüzgârların ilk olarak nerede ortaya çıktığıdır. Haritada da gördüğünüz gibi kasırgalar doğrudan ABD’de ortaya çıkmıyor. Kilometrelerce uzaklıkta bulunan Batı Afrika’da rüzgâr şeklinde başlıyor ve büyüklüklerine göre bir-iki hafta içerisinde kasırga halini alıyor.
Biraz daha temele inelim ve Batı Afrika’daki rüzgârların nasıl oluştuğuna bakalım.
Buradaki rüzgârların temelini, Sahra Çölü’nün sıcak ve kuru havası ile Gine Körfezi’ndeki soğuk ve nemli hava arasındaki etkileşim oluşturuyor. Batıdan doğuya doğru esen bu rüzgârlara Afrika doğu jeti adı veriliyor.
Bu etkileşim sonucunda fırtınalar meydana geliyor ve şiddetine göre ya Avrupa’ya gidiyor ya da Amerika’ya. Avrupa’ya giden rüzgâr ya da fırtına, suların sıcaklık durumundan dolayı ya gücünü kaybedip yok oluyor ya da etkisi Amerika’daki kadar güçlü olmuyor.
Amerika’ya yüzlerce hatta binlerce kilometre uzaklıktaki Sahra Çölü’ndeki rüzgârlar, Atlantik Okyanusu’nun sıcak suları ile etkileşime girdiğinde ise fırtınaların kasırga ve hortumlara dönüşmesini sağlayan üç etkenden ikisi gerçekleşmiş oluyor.
- Bu üç etken; nemli hava, yüksek okyanus sıcaklıkları ve Dünya’nın dönüşü.
Yapılan araştırmalara göre, Afrika’dan çıkan 60 hava olayından yalnızca altısı kasırgaya dönüşüyor.
Bunlar da Atlantik’i geçtikten sonra topladığı enerjiyle daha güçlü hale geliyor ve Amerika’yı etkiliyor. Geride bıraktığı etkiye baktığımızda bu sayı oldukça fazla.
Küresel ısınmayla birlikte dengesi şaşan dünyamızda hortum ve kasırgaların daha sık yaşandığı da aşikâr.
Peki, 1953’ten beri kasırgalara neden kadın ve erkek isimleri veriliyor?
Bu durumun sebebi, istatistiklerinin daha kolay tutulabilmesi. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün daha önceden hazırladığı listeye göre belirlenen isimler, alfabetik sıraya göre ilerliyor. Listede Q, U, X, Y ve Z harfleriyle başlayan isimler yer almıyor.
Her 6 yılda bir başına dönülen listedeki isimlerden, çok sayıda can ve mal kaybına sebep olan kasırga, ‘efsane’ kabul edilerek, ismi listeden siliniyor. Örneğin, 2005 yılında çok büyük felakete yol açan Katrina kasırgasının ismi listeden çıkarılmış.
- Gelecek yıllardaki kasırga isimlerine buradaki listeden bakabilirsiniz.