Antarktika’nın kışları uzun, rüzgarlı, karanlık ve genelde de deniz buzunda gizemli delikler oluşacak şekilde geçer. Polinya adı verilen bu garip delikler, kutuplarda yapılan okyanus bilimleri çalışmalarının odaklandığı alanlardan bir tanesidir.
1970’li yıllardan bu yana varlıkları bilinen bu yapılar, Washington Üniversitesi Okyanusbilim Okulu’nda doktora öğrencisi olan Ethan Campbell’in de araştırma konusu oldu. Campbell, araştırmasında bu yapıların nasıl ortaya çıktığını ve kutupları saran okyanus ekosisteminde nereye oturduğunu açıkladı.
Antarktika’da bu krater benzeri yapılar, hayvanlar için bir dinlenme noktası işlevi görüyor. Buzun altında yüzen foklar gibi canlılar, polinyaları kullanarak hava alabiliyor ve dinlenme şansı elde ediyorlar. Campbell’e göre ise polinyaların bütün işlevi bu kadar değil. Bu yapılar genelde sıcak oluyor, deniz buzunun erimesine ve karbon dioksitin atmosfere karışmasına neden oluyorlar. Bu nedenle de küresel ısınmadaki rollerinin iyice açıklanması gerekiyor.
Araştırmacılar, polinyalar hakkındaki bilgilerini üç farklı kaynaktan elde ediyorlar: uydu görüntüleri, foklara takılmış olan sensörler ve denizde savrulan, yüzen robotlar.
Robotlar bu araştırmanın oldukça önemli bir parçası. Bunun sebebi ise onları yönlendirebiliyor ve kendi gidemediğimiz yere gönderebiliyor olmamız. Polinyalar kışın ortaya çıkıyor ancak o dönemde biz, buzul kıtaya gidemiyoruz. Foklar da kafalarına göre hareket ediyorlar. Robotları ise istediğimiz bölgelerde, istediğimiz sonucu gerçekleştirecek kadar çok kullanabiliyoruz.
Polinya yapılarının oluşmasında ise temel olarak okyanustaki iki önemli akıntı katmanı rol oynuyor. Üstte yer alan sıcak katman ile altta yer alan soğuk katman arasındaki etkileşimde, buz tabakasında değişimler ortaya çıkıyor. Normalde yavaş gerçekleşen derin tabaka değişimleri, bu yapılarda oldukça hızlanıyor.
Campbell ve ekibi hala büyük polinyaların oluşum sürelerin arasındaki periyodik farkı ya da neden büyük polinyalar yerine küçük yapılar oluştuğunu açıklamak için çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Polinyaları neyin oluşturduğunu anlayabilirsek, bir sonrakinin ne zaman oluşacağını da kestirme şansımız olacaktır.