Küresel ısınmanın etkileri, tüm dünyayı neredeyse her alanda etkilemeye devam ediyor. Ne yazık ki bu etkilerin birçoğunu görmüyoruz veya bizi ne derece etkilediğini fark edemiyoruz. Biliyorsunuz ki iklim değişikliğinin en büyük etkilerinden biri kutuplarda yer alan buzulların erimesi. Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) de Antartika’da yaşanmaya devam eden durumla ilgili korkutucu tespitlerini paylaştı.
C3S tarafından aktarılan bilgilere göre Antartika’da bulunan buz kütlelerinin büyük bir kısmı su olmaya devam ediyor. Üstelik bu erime oranı tarihin en büyük oranına ulaşmış durumda. Peki buzulların erimesinin bize ne gibi zararları oluyor? Gelin, C3S tarafından paylaşılan bilgilerin detaylarına ve sonuçlarına hep birlikte bakalım.
Antartika’daki deniz buzu oranı tarihin en düşük seviyesinde
Copernius İklim Değişikliği Servisi’nin paylaştığı verilere geçmeden önce, C3S’in Avrupa Birliği iklim değişikliği izleme grubu olduğunu yani bu kurum tarafından aktarılan bilgilerin oldukça önemli ve büyük araştırmalar sonucu edinildiği bilgisini sizlere vermemiz gerekiyor. Maalesef ki C3S tarafından paylaşılan son bilgiler ise oldukça korkutucu. C3S verilerine göre, Antartika’da bulunan deniz buzu oranı geçtiğimiz temmuz ayında tarihin en düşük seviyesine düştü.
1991-2020 yılları arasında ölçülen en düşük seviyeden yüzde 7 daha az olduğu gözlemlenen oranla birlikte Antartika’daki deniz buzu alanlarının 1 milyon 53 bin kilometreye gerilediği bildirildi. Bu sayı kulağa oldukça fazla gelse de yüzde 98’i buzlarla kaplı bir bölge için fazlasıyla düşük. İklim değişikliğinin etkisiyle birlikte 2022 Haziran ayında da benzer bir rekor yaşanmış ancak geçtiğimiz ay tespit edilen rakamlar 44 yıldır ölçümleri yapılan deniz buzu oranında şimdiye kadar rastlanan en düşük seviye oldu.
Peki deniz buzu seviyesinin düşüşünün sonuçları neler?
Tabii ki bunun en büyük sonuçları Antartika’da yaşayan canlılar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu canlıların büyük birçoğu soğuk hava şartlarında ve buzullarda yaşamaya devam ediyor. Ancak deniz buzu ve buzulların erimeye devam etmesi hem onların yaşam alanlarını kısıtlıyor, hem de daha az yemek bulmalarına sebep olduğu için nesilleri tehlike altına giriyor.
Çok uzağımızda yaşanan bu olayın bizi etkilemeyeceğini düşünmek büyük bir hata olacaktır çünkü fazlasıyla etkiliyor ve maalesef etkilemeye de devam edecek gibi görünüyor. Özellikle bu etkilerin başında eriyen buzlarla birlikte deniz seviyesinin tüm dünya genelinde yükselmesi geliyor. Bu da deniz kenarına kurulan şehirlerde yaşam alanlarının tehlikeye girmesi ve hatta sular altında kalabileceği anlamına geliyor.
Uzmanlar, buzulların erimeye devam etmesinin bir diğer sonucu olarak da orman yangınlarının artışını gösteriyor. Tabii yalnızca bu kadar değil. Kuzey ve Güney Amerika, Orta Asya ve Avustralya’da görülen kuraklıklar sonucu yaşanan durumlar da tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ediyor.
