Mısır, Sakkara’da bir grup arkeolog tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarında daha önce eşi benzeri görülmemiş bir yeraltı mezarı keşfedildi. Arkeologların bulguları arasında 2.600 yıllık mumyalanmış hayvanlar bulunuyor. Bu hayvanların bazılarının kedi, kobra, timsah ve ilk defa mumyalarına rastlanan aslan yavrusu olduğunu belirtelim.
Antik Mısır halkının kediler başta olmak üzere bazı hayvanları kutsal sayıp mumyaladıklarını biliyoruz fakat aslan mumyaları, arkeolojik kalıntılar arasında oldukça ender bir yere sahip.
Bulunan iki aslan yavrusu mumyasının yaklaşık 2.600 yaşında oldukları tahmin ediliyor:
Antik Mısır geleneklerine göre insanlar, kedilerin organlarını çıkartıp daha sonra yaklaşık 90 cm boya sahip bedenlerini kurutma işlemine alıyorlardı. Ardından da ketenlere sarılıp hiyerogliflerle kaplı ahşap tabutlara yerleştiriliyorlardı.
Kahire’nin güneyinde yer alan Sakkara’daki bu arkeolojik kazıda rastlanan aslan yavrusu mumyaları, aynı zamanda arkeoloji tarihinde de bir ilk. Bulunan bu mezarlık, daha önce bulunan hiçbir mezarlık gibi değil.
Mısır Eski Eserler Konseyi Başkanı olan Mostafa Waziri, gerçekleştirilen basın toplantısında, “Mısır’da ilk defa bir aslan yavrusunun mumyası keşfediliyor” ifadelerini kullandı. Bulgular arasında 75 adet süslenmiş ahşap ve bronz kedi heykeli, kuş mumyaları, timsah mumyaları, kedi mumyaları ve kobra mumyaları bulunuyor.
Aslan yavrularının mumyalanma işlemi sırasında yalnızca 8 sekiz aylık oldukları tespit edildi:
Aslan yavrularının hemen yanında diğer vahşi kedilerin de mumyaları bulunuyordu. Arkeologlar, bilgisayarlı tomografi yöntemiyle mumyalanmış hayvanların kemiklerinden yola çıkarak boyutlarını ve yapılarını analiz ettiler fakat mumyalanmış diğer vahşi kedilerin cinslerinin ne olduğu hâlâ gizemini koruyor. 20 küçük kedi mumyası da keşif yapılan alan içerisinde yer alıyordu.
Açıklamalarına “Bu kedilerin cinsi çita da olsa, leopar da olsa, dişi aslan veya bir panter de olsa eşsiz olacağına hiç şüphe yok” sözleriyle devam eden Waziri, ayrıca bulguların büyük ihtimalle Mısır’ın 26. Hanedanlığı'na (M.Ö 664-525) kadar uzandığını tahmin ettiklerini söyledi. Arkeolojik araştırmalarda kedi mumyalarına sık rastlanıyor olsa da aslan mumyalarına oldukça ender rastlanıyor.
Yeni bulgular haricinde şu ana kadar yalnızca bir aslan mumyası keşfedilmişti:
2004’te Fransız bir arkeoloji ekibi tarafından yapılan çalışmada, Sakkara’da keşfedilen iki aslan mumyasından çok da uzak olmayan bir konumda yetişkin bir aslanın iskeleti keşfedilmişti.
Yaklaşık 2000-3000 yıl önce aslanlar, Mısır’ın vahşi doğasında özgürce dolaşıyor hatta Ramses ve Tutankamon gibi firavunların evcil hayvanı olarak saraylara bile alınıyordu. Zaman içinde iklim daha sıcak ve kuru bir hâl alınca aslanlar da Nil Nehri’nin güneyine göç etti.
Peki Mısırlılar hayvanları neden mumyalıyordu?
Bunun nedeni Mısırlıların, hayvanları tanrıların reenkarnasyonu olduklarına inanmalarıydı. Hayvanları mumyalayarak ve kutsal tapınaklarda ibadet ederek tanrıları onurlandırdıklarını düşünüyorlardı.
Özellikle aslan, Antik Mısır’da çok güçlü bir figür olup tehlikeyi ve korunmayı temsil ediyordu. National Geographic’e göre firavunlar, zaman zaman aslan avlarına katılıp güçlerini ve üstünlüklerini gösterirdi. 3. Amenhotep, ilk 10 yılında 102 aslan öldürdüğünü iddia ediyordu.
Arkeologlar, neden bu kadar az aslan mumyasına rastlandığını çözebilmiş değil. Mısır sanat eserlerinde ve mimarisinde oldukça fazla yer bulan bu figürün daha fazla mumyası olması gerektiğine inanılıyor.
