Bu mozaiğe bakınca zemininin ‘çöp’ ile kaplandığını düşünebilirsiniz. Hatta fare izi detayına kadar var. Ancak bu Romalılar için, bir çöp yığınından çok daha fazlası.
Pek çok malzemeyle hazırlanan bu mozaik, Romalılar için neyi temsil ediyor olabilirdi?
Profane Müzesi’nde dağılmış yemek artıklarıyla hazırlanan bir zemin yer alıyor.
Bu tarz süslemeler, Antik Roma’da mutfak zeminini süslemek için kullanılıyordu. Dağılmış meyve parçaları, zeytin çekirdekleri, kabuklu yiyecekler ve hatta cam parçaları… Hepsi ayrı ayrı olsa da bakıldığında bir bütünü oluşturuyor.
Mozaik, zengin bir Roma ziyafetinin kalıntılarını andırıyor. Mimarisi, teatral maskelerle süslenmiş ve ritüel nesnelerle donatılmış bir odanın girişinde yer alıyor. Ortada, karmaşık bir Nil manzarası çizilmiş, çevresinde ise bir ziyafetin artıkları serpiştirilmiş.
Bu görsel yanılsama, antik Roma’da yaygın olarak kullanılan "asarotos oikos" motifini taşıyor.
Kelime anlamıyla "süpürülmemiş oda" olarak tercüme edilen bu motif, ziyafet odalarının zeminlerini süslemekte kullanılırdı. Mozaik, öyle bir detayla işlenmiş ki, ilk bakışta mutfak artıklarıyla kaplı gibi görünürken, yakından bakıldığında bu artıklar taş ve cam parçalarına dönüşüyor.
Bu tarz bir zemin kullanmak Romalılar için gizli bir statü sembolü demekti. Çöplere bakıldığında o döneme göre ‘en lüks’ şeylerin kullanıldığı görülüyor. Bu da aslında kullanan kişinin, gösterişli ziyafetlerin verilebileceği kadar varlıklı olduğu demekti.
Tabii yalnızca bununla sınırlı sanmayın.
‘Memento mori”, yani ölümü hatırlatma felsefesinin izlerini de taşıyor. Bu felsefe, insanın öleceğini ve dünyadaki geçiciliğini hatırlatır. Mozaik, en gösterişli ziyafetlerin bile zamanla çöpe, yiyeceklerin kemiklere ve toza dönüşeceğini anlatıyor.
Bu bakımdan, "süpürülmemiş oda" mozaiği, ziyafetin keyfini çıkarırken yaşamın geçici olduğunu hatırlatmanın da Romalılar için mantıklı bir aracıydı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: