Apple, 2018 yılında yaşadığı mali bunalımı, bunu uzun süre inkar edip yatırımcıları rahatlatma yöntemiyle çözmeye çalışmıştı. Ancak tüm bu pembe senaryolar, yatırımcılarda ve finans çevrelerinde ters tepmiş ve Apple için işler daha da kötü bir hal almıştı.
Geçtiğimiz haftalarda Reuters'a konuşan Tim Cook, en sonunda durumun ciddiyetinin farkında olduklarını ve çeşitli çözüm adımları olduğunu belirtmişti. Özellikle Çin, Brezilya ve Türkiye gibi doların fazla değerli olduğu ülkelerde ciddi gelir kaybı yaşadıklarını ve bu ülkelerde iPhone satışlarının sekteye uğradığının altını çizmişti.
Acil Eylem Planı: Yerel Kurla Fiyatlandırma
Apple iPhone, piyasaya çıktığı ilk günden beri premium sınıfı bir telefon olarak biliniyor. Zaten firmanın bu kadar başarılı olmasının altında, telefonun 'pahalı' olmasının da bir payı var. Bununla birlikte geçen süreçte Apple iPhone, pahalılığını günden güne artırmasına rağmen hiç de pahalı 'görünmemeye' başladı. Aynı segmentte, iPhone'un yapabildiklerini yapabilen telefonlar çok daha ucuza satıldıkça ve özellikle Çin merkezli telefonların dominasyonu günden güne arttıkça son 2 yıldır iPhone sadece ücretiyle erişilmez bir telefon gibi durur oldu.
Bu tür durumlarda iPhone'u adeta bir 'fetiş' ürün gibi gören Türkiye gibi pazarlar inanılmaz önem taşıyor. Ancak ülkemizde doların birden bire fırlaması, daha sonra biraz rayına otursa da 5.20 bandında seyretmesi Apple'ın doğru kararlar verememesine sebep oldu. Değişen dolar kurunun anında fiyatlara yansımasıyla; Apple iPhone, neredeyse her kesim için "O kadar da para verilmez!" denecek bir hal aldı.
Yukarıdaki grafik Apple'ın yayınladığı, satılan iPhone başına Apple'ın kazandığı para miktarı. Döviz farklılıkları o kadar saçma bir seviyedeki Apple, yukarıda saydığımız birkaç ülkede durduğu yerden zarar etmeye başladı. Hal böyleyken, verilebilecek en aklı başında karar verildi: Fiyatı düşürmek ve sürümden kazanmak.
Gelen haberler, Apple'ın yerel döviz kurlarıyla fiyat belirleme kararını kesin olarak aldığını gösteriyor. Bu da Çin ve Türkiye gibi neredeyse kaybedilme noktasına gelen bölgelerde fiyat düşüşü demek. Elbette Apple'ın nasıl bir fiyatlandırma politikası güdeceğini tahmin etmek güç. Burada en önemli etken, yaşanan krizi ne kadar ciddiye aldıkları olsa gerek.