Başka markalara bakıldığında farklı özellik ve görüntüde birçok model çıkardığını görüyoruz. Ancak bu durum, Apple için geçerli değil.
Apple, ürün gamını minimal tutarak marka sadeliğini korumayı tercih ediyor.
iPhone, Apple'ın amiral gemisi ürünü ve teknoloji dünyasında tanınan bir ikon hâline gelmiş durumda. Yeni bir model veya alt marka oluşturmak, bu güçlü marka algısını bölme riski taşıyacağı için Apple, bunu tercih etmiyor.
Tabii bunun yanında "premium" bir marka olarak birden fazla model yerine tek bir model serisini mükemmelleştirmeye odaklanıyor. Yeni bir telefon modeli çıkarmak, psikolojik olarak farklı fiyat segmentlerine hitap etme çabası gibi algılanabilir. Bu da Apple’ın imajına zarar vereceği için tek bir modelin üstüne koyarak ilerlemeyi tercih ediyorlar.Farklı ihtiyaçlara göre ürün zaten çıkarıyor.
Apple, ürünlerinin farklı kullanıcı gruplarına hitap etmesini, farklı model seçenekleri yerine iPhone modelleri içinde çözmeyi tercih ediyor. Mesela Pro ve Pro Max modelleri, üst düzey performans isteyen kullanıcılara yönelik. Bu da farklı model çıkartmadan her ihtiyacı karşılayabilen ürün sunduğu anlamına geliyor.
Yalnızca strateji olarak ele almak da doğru değil. Yeni bir model tasarlamak ve geliştirmek, ciddi bir Ar-Ge yatırımı gerektiriyor. Apple, mevcut ürünlerini geliştirmeye ve yeni teknolojiler sunmaya odaklanarak kaynaklarını daha verimli kullanıyor. Aksi bir durumda marka için bu kaynaklar bölünebilir.
Yeni model, başarısızlık riskini de beraberinde getiriyor.
Apple, daha sığ ve güvenli sularda yüzmeyi tercih ediyor. iPhone’un mevcut başarısını ve pazar payını düşününce, Apple için yeni bir model, bu gereksiz bir risk olabilir. Tahminlerimize göre şirket, bu istikrarını ve sağladığı güveni bozmak istemiyor.
Bunların yanında Apple, ürün yelpazesini telefondan ziyade farklı ihtiyaçlara hitap eden ürünlerle karşılamayı tercih ediyor. İşte tüm bu sebepler de Apple’ın başarısını ortaya koyuyor.
İlginizi çekebilir:
