Otomobillerde kullanılan aynalar, sürücünün bir o yana bir bu yana bakmasını gerektirdiğinden günümüzde risk taşıyan bir faktör olarak görülüyor. Bu konu, özellikle Silikon Vadisi tarafından da fazlasıyla dile getiriliyor. Buna bir çözüm olarak da üreticiler, fiziksel aynaların yerine kamera koymayı teklif ediyorlar. Böylece sürücüler, aynalara dönmek ve dikkatlerini başka yere vermek zorunda kalmayacaklar.
Tesla: 'Kameraların kullanılması, güvenliğin yanında yakıt tasarrufu da sağlayacak'
Otomobil Üreticileri Birliği ve elektrikli araba sektörünün lideri Tesla, 2014 yılında kameralı aynaların kullanılmasının önünün açılması için Ulusal Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi’ne bir dilekçe vermişti. Dilekçe, yalnızca sürücülerin güvenliğinden bahsetmiyor; aynı zamanda azalan aerodinamik sürtünme sayesinde yakıt tasarrufunun da sağlanacağını belirtiyordu. Ayrıca kameraların kullanılması, arabanın ön ve arkasını görmeyi de kolaylaştıracaktı.
10 yılı aşkın süredir kameralı aynalar üzerinde çalışan Ulusal Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi, yeni sistemin getireceği birkaç güvenlik riskinin oluşabileceğini söylemişti. Kurumun 5 yıl boyunca ağır iş araçları üzerinde yaptığı testler, dijital ekranların çok parlak olduğu ve böylece sürücülerin yolu görmelerinin zorlaştığını ortaya çıkarmıştı.Yeni fikirlerin sunulması için verilen süre 2 ay:
Ulusal Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi’nin 2017 yılında yaptığı testlerde kameralı aynaların çoğu durumda "kullanılabilir" olduğu söylenmişti. Ayrıca akşam saatlerinde kameraların aynalardan daha iyi görüntü elde ettiği de keşfedilmişti fakat yeni sistemin her ne kadar artısı bulunsa da parlak ekranlar, bozulmuş görüntüler ve yağmur damlaları tarafından kapanan lensler gibi eksileri de bulunuyordu.
Yeni kameralı sistemi hayata geçirmek isteyen kurum, bu kez dış araştırmaları düşünmeye başlayacağını açıkladı. Yayınlanan duyuruda geleneksel aynaların yerini alacak kameraların güvenliğini sağlamak için yeni fikirler arandığı söylendi. Kurumun yayınladığı duyuruya öneri sunmak isteyenlerin yalnızca 60 günlük zamanı var. Olası bir çözüm bulunsa ve güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılsa bile bir standardın değişmesi yıllara yayılabilir.
