Marangoz karıncaların, koloni içerisinde görev dağılımını sağlamak için öpüşerek birbirlerine gerekli olan proteinleri aktardığı ortaya çıktı. Daha önce yapılan bir araştırmada meyve sinekleri gibi sosyal böcek türlerinin tükürüklerini birbirleriyle paylaştığı saptanmış; fakat bu sıvıların işlevinin ne olduğu detaylı bir şekilde incelenmemişti. Aynı olguyu marangoz karıncalar üzerinde incelemeye karar veren araştırmacılar, bu türün de koloni içerisindeki uyumu korumak amacıyla ‘öpüştüğünü’ ortaya koydu.
Araştırmaya göre Latince ismi 'Camponotus floridanus' olan marangoz karıncalar, düzeni sağlamak için adeta bir makine mantığıyla, tek bir organizmaymış çalışıyor. Spesifik olarak ABD’nin Florida eyaletinde sık sık görülen bu tür; öpüşme aracılığıyla tükürüklerini değiş tokuş ediyor ve kolonide bulunan her bir karıncanın üstüne düşen görevi yerine getirmesini sağlıyor.
Öpüşmeyle aktarılan proteinler, koloninin yapısına ve rol dağılımına göre değişiyor
İsviçre’de bulunan Fribourg Üniversitesi’nde bir evrimsel biyolog olan Ardia LeBoeuf, bu türe mensup her karıncanın iki midesi olduğunu ve karıncaların bu midelerden birisini yediklerini sindirmek için, diğerini ise kolonideki diğer üyelerle paylaşmak üzere depoladıkları sıvılar için kullandıklarını ifade etti. Bu ikinci midenin ‘sosyal mide’ olduğunu belirten Leboeuf, “Bu sıvıların alışverişi, karıncaların yiyecekleri ve kendi ürettiği önemli proteinleri paylaşmasına olanak tanır. “ şeklinde kaydetti.
Sosyal midedeki proteinlerin analiz edildiği araştırmada; tespit edilen ‘biyobelirteç’lerin koloninin yapısına ve bireylerin rolüne göre farklılık gösterebildiği kanıtlandı. Buna göre genç nüfuslu kolonilerde şekerin hızlı işlenmesiyle görevli proteinlerin daha baskın olduğu; yaşı kolonilerde ise daha uzun yaşam süresi için gerekli olan büyümeyle ilişkili proteinlerin daha çok bulunduğu belirtildi.
Bunlara ek olarak koloninin kraliçe karıncasının yavrularına bakmakla görevli olan karıncaların sosyal midelerinde de hücrelerin yaşam süresini azaltan ve oksidatif stres olarak da bilinen biyokimyasal süreci engelleyen proteinlerin daha fazla olduğu gözlemlendi. Bu da demek oluyor ki koloninin ‘özverili’ üyeleri, gelecek nesli yetiştiren karıncalara 'özel moleküller' aktararak daha uzun yaşamasını sağlıyor. Araştırmacılar, bu araştırmanın hayvanlar arasında görev dağılımını anlamak için oldukça önemli bir model olduğunu; ancak her bir proteinin koloniyi ve karıncaları ne şekilde etkilediğini kavramak için daha fazla araştırma yapılmasının gerekli olduğunu aktardı.
