İncil’deki bulgulardan hareketle yola çıkan bir grup araştırmacı, 2010 yılında Ağrı Dağı’nda araştırma yapmışlar ve Nuh’un Gemisi’nin burada bulunduğuna dair görüşlerini bildirmişlerdi. Ancak bu iddialar, gerçekçi kanıtlardan yoksun olduğu için birçok uzman tarafından reddedildi.
Dünyanın dört bir yanından bir araya gelen yüzlerce araştırmacı, Ağrı Dağı’yla ilgili üç gün süren bir sempozyumda Nuh’un Gemisi’nin kalıntılarına ilişkin bulguları olduğunu belirttiler. Araştırmacıların öncelikli amacının, tarihteki felaketlerden hareketle ipuçlarını bulmak olarak açıklandı.
2010 yılında ortaya atılan iddialar, bir grup Türk ve Çinli kaşiflerden oluşan ekibin bulguları ışığında ortaya atılmıştı. Ekip, Ağrı Dağı’nın yaklaşık 4000 metre yüksekliğindeki bir bölgede, eski gemi kalıntıları bulduklarını bildirmişti. Bildiğiniz gibi Ağrı Dağı, 5137 metre ile ülkemizin en yüksek zirvesidir.
Bulunduğu iddia edilen gemi kalıntılarından hareketle, 4800 yıl önce Ağrı Dağı'na gelmiş olabileceği söyleniyor:
Oxford Üniversitesi'nden antik tarih alınında öğretim görevlisi olan Nicholas Purcell, iddiaların 'her zamanki saçmalık' olduğunu bildirdi: “Eğer sel suları 2800 ila 7000 metre derinliğine ulaştılarsa, Mısır ve Mezopotamya’daki diğer toplumların da yok olmaları gerekirdi. Ancak onlar yüzyıllar öncesine kadar hayattaydılar” açıklamasında bulundu.
İstanbul Üniversitesi'nden Dr. Oktay Belli ise Nuh’un Gemisi'nin bir mit değil, tüm kutsal kitaplarda kendine yer bulan bir gerçek olduğu görüşünde.
Ağrı Dağı'ndaki ilgili bulgularda adı geçen o bölge
Araştırmalar başlıyor:
Nuh’un Gemisi’nin Ağrı Dağı’nda olduğuna yönelik kutsal metinlere dayanan araştırmacılar, kalıntıları bulmak ve yerinde gözlem yapmak adına Türkiye’ye gelecekler. Kilise topluluklarının finanse ettikleri ABD merkezli Geosicence Araştırma Enstitüsü’nden Raul Esparente, bu konuda tüm ekibe güvendiğini belirtiyor.
