Dünya genelinde halk sağlığını ciddi anlamda olumsuz yönde etkileyen genel bir kilo artışı var. Bu durum, araştırma verilerine de yansımış durumda. Örneğin 2014 yılında yapılan bu araştırmada, her yıl üç milyona yakın insanın fazla kiloluğun yol açtığı sorunlar nedeniyle öldüğünden bahsediliyor.
Günümüzde pek çok insan, yukarıda bahsedilen olumsuz durumlardan kaçınmak istiyor. Bu yüzden de sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için düzenli olarak egzersiz yapmak ve dengeli bir diyet uygulamak gibi çeşitli adımlar atıyor. Ancak bu hedefleri başarmak her zaman kolay olmuyor. Bu durumun biyolojik, fizyolojik, genetik gibi farklı nedenlerden kaynaklanma ihtimali olsa da bunlardan birinin de kişinin çevresi olduğu düşünülüyor.
Bazen sadece sağlıklı beslenecek ortamımız yoktur.
Birçok araştırmada; yaşadığımız ortamın yani çevremizin, ruh sağlığımız üzerinde etkisi olduğu kadar kilolarımız üzerinde de etkisinin olabileceği bulunulmuş. Nasıl mı? Bulunduğunuz iş ortamını düşünün, orada sağlıklı yemek tüketmek mümkün mü? Ya da öğrenci olduğunuz yılları hatırlayın; okulda, okul kantininde sağlıklı atıştırmalıklar tüketmek mümkün müydü?
Benzer sonuçları İnönü Üniversitesinden araştırmacılar da bulmuş. Yapılan araştırma; obezite ile mücadele kapsamında yapılmış olsa da çevrenin, kilo alımında ne kadar etkili olduğunun anlaşılması açısından önemli. Söz konusu araştırmada eğer çocukluk çağı obezitesi azaltılmak isteniyorsa önce çevrenin kontrol edilmesinin gerekebileceği bulunulmuş. Aynı durum yetişkinler için yapılan araştırmalarda da gözlenmiş.
Yediklerimiz, iştahımızı açıyor olabilir.
Bir arkadaşımızın düzenli olarak egzersiz yapması ve sağlıklı yiyecekler yemesi, bizim de ona özenip bu aktivitelere yönelmemize yol açabilir. Bunlar sağlıklı aktiviteler ve aslında burada hiçbir problem yok. Fakat arkadaşlarımız bizi bu şekilde olumlu etkileyebileceği gibi bizimle beraberken yedikleri ve bize ikram ettikleriyle iştahımızı da açabilirler.
Yapılan birçok araştırmada, beraber yemek yiyen kişilerin genelde aynı ya da benzer menüler tercih ettikleri görülmüş. Arkadaşlarınızın yemek seçiminden etkilenmemek için siparişini veren ilk kişi siz olun. Yoksa çok yediği halde hızlı metabolizması sayesinde kilo almayan arkadaşlarınızla beraberken yediklerinizin miktarı artabilir, menüler kalorili ve sağlıksız hale gelebilir.
Masada daha uzun süre durmamızın da etkisi var.
Arkadaşlarınızla beraberken yediğiniz yemek miktarının arttığından, porsiyonların büyüdüğünden bahsetmiştik. Araştırmalarda, beraber yemek yediğimiz kişi sayısı arttıkça yalnızken yediğimizin yüzde 90 fazlası kadar yiyebileceğimiz bulunulmuş.
Birçok çalışmacı, bu durumu yemeğin başında daha uzun süre beklemekle açıklasa da aslında net bir bilgi yok. Çünkü aynı araştırmacılar, kişinin yalnız yemesi durumunda sürenin uzadığı durumları da araştırmışlar. Örneğin bir şey okurken ya da izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamayız değil mi? Fakat bu durumlarda yenilen yemek miktarı ilginç bir şekilde artmamış. Nedeni ne olursa olsun ortak olan bir şey var ki o da biriyle beraber yerken daha çok yemek yediğimiz.