Kahramanmaraş ilimizde sabaha karşı 04.17’de gerçekleşen 7.7’lik deprem, artçılar ve ardından saat 13.24'te meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki deprem sonrası tarihimizin en büyük acılarından birini yaşıyoruz. Bu sırada yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaya çalışılırken deprem hakkında bilgili kişilerin açıklamaları da gündeme geliyor.
Özellikle de gündemde, ikinci depremin bir artçı değil, tetiklenmiş bir deprem olup olmadığı tartışması yer alıyor. Bunun yanında, tarihte ilk kez böyle bir durumun görüldüğü de belirtilince tarihin farklı zamanlarından örneklere göz atmak gerekiyor.
İlk örneğimiz geçtiğimiz yıl Tayvan’da gerçekleşti:
17 ve 18 Eylül 2022 tarihlerini kapsayan depremlerin ilki, 17 Eylül, yani cumartesi günü akşam meydana geldi. 6.6 şiddetinde olduğu bildirilen bu deprem hâlihazırda panik yaratmıştı. Yaklaşık 16 saat sonra ise bunun maalesef bir öncü deprem olduğu anlaşıldı ve 7.1 (bazı yerlerde 6.8) şiddetinde farklı bir deprem daha meydana geldi.
Depremler Taitung bölgesinde gerçekleşti ve sonucunda 1 kişi hayatını kaybederken 179 kişi yaralandı.
Kaliforniya’da gerçekleşen Cape Mendocino depremleri de ülkemizdeki gibi art arda gelmişti:
Bu depremlerin ilki 25 Nisan 1992’de, Cumartesi sabah 11 sularında, 7.2 şiddetinde gerçekleşti. Evleri ve iş yerlerini darmadağın eden bu depremin ardından ertesi gün ise öğleden önce 12’de 6.5, yine öğleden önce 4 sularında da 6.6 şiddetlerinde depremler gerçekleşti.
Bu depremler kıyıda gerçekleştiğinden ufak çaplı tsunamilere de sebep oldular. Neyse ki kayıtlara geçen bir kayıp olmadı. Fakat sayısını bazı kaynakların 98, bazılarının ise 356 olarak belirlediği yaralılar vardı. Ayrıca yüzlerce kişi evsiz kaldı.
Yine Kaliforniya’da kayıtlara geçen Ridgecrest depremleri, bizimkilere benzer bir şekilde “bir depremin diğerini tetiklemesi” konusunu gündeme getirmişti.
4 ve 5 Temmuz 2019 tarihlerinde gerçekleşen bu depremlerin ilki sabah 10:33’te meydana gelmişti. 6.4 şiddetindeki bu depremi özel kılan şey ise, iki fayın tam olarak kesiştiği noktada meydana gelmiş olmasıydı. Bilgilere göre deprem yüzünden söz konusu iki fay, kesiştikleri noktada kırıldılar ve sonraki gün gelecek olan depreme yol açtılar.
Ertesi gün akşam saatlerinde ise (yerel saatle yaklaşık 20:30) 7.1 şiddetinde başka bir deprem, öncekine sadece 10 km mesafede meydana geldi. İlk sallantıda iki bina alevlere teslim oldu ve bir kişi hayatını kaybetti. İkinci, yani büyük sallantıda ise elektrik ve ulaşım sorunu yaşandı. Binlerce kişi elektriksiz kalırken hareketlenmeler yüzünden yollar geçilemez hâle geldi. Ridgecrest bölgesinde yerleşimin yoğun olmadığını belirtmek gerek.
Meksika’da ise deprem, 8 şiddetinde vurdu.
1985 yılında meydana gelen depremler, farklı kaynaklara göre 10.000’den fazla kişinin ölümüne sebep oldu. Bu depremlerin ilki 19 Eylül 1985 sabahında, 8 şiddetinde meydana geldi. Ertesi gün ise 7.5 şiddetinde bir deprem daha yaşandı. Ölümler dışında on binlerce yaralanma durumu da vardı.
Ülkemizde gerçekleşene en yakın olanlar ise Peru’da meydana geldi.
2021 yılında meydana gelen depremlerin ikisi de aynı gün gerçekleşti. Başkent Lima’yı da etkileyen güçlü depremlerin arasında sadece ‘saatler’ vardı. İlk sarsıntı 5.2 şiddetindeydi. Saatler sonra gelen ikinci sarsıntı ise 7.5 şiddetinde kendini gösterdi. Söz konusu depremler sonucunda kayıtlara geçen 12 ölü, 136 yaralı ve kayıplar vardı.
Fakat coğrafi konum sebebiyle, ülkemizde ve Peru’da gerçekleşen depremleri birbiriyle aynı tartıya koyamıyoruz.
Deprem uzmanları, ülkemizde gerçekleşen ikinci depremin artçı değil, ilkinin ‘tetiklediği’ ikinci bir deprem olduğunu savunuyor.
Peki "tetiklenen deprem" ne anlama geliyor?
Bu konu konuşulduğunda insanlar, Kahramanmaraş depreminin uzun zamandır endişe konusu olan İstanbul depremini tetikleyip tetiklemeyeceğine yönelik açıklamalar bekliyor. Kabaca, meydana gelen büyük ölçekli bir depremin başka bir depreme sebep olması bu kavramla açıklanıyor. Peki bu mümkün mü?
Jeoloji Y. Müh. Dr. Ramazan Demirtaş’ın bu kağıdı, sorumuza ışık tutuyor. Demirtaş’ın dediğine göre tetiklenen depremler, “insan kaynaklı ve mikro-küçük depremlerle sınırlandırılmalı”. Bu tür depremlerde örneğin baraj oluşturulmasından kaynaklı olanları veya artçı-şokları görebiliriz.
Ama şimdi de şuna bir kulak verin:
“Büyük bir deprem olduktan sonra bu depremin ‘İstanbul depremini’ tetikleyeceğini söylemenin bilimsel bir dayanağı yoktur”
Gerçekleştiği yere göre bazı depremler bazı depremlerin gerçekleşme zamanını öne alabilir veya geciktirebilir fakat direkt olarak bir depremi alıp farklı bir depreme bağlamak o kadar da basit değil. Çünkü işin içine çok sayıda değişken giriyor.
Bu yüzden de ortak bir tetiklenme süresi de belirlenemediğinden “Burada deprem oldu, şimdi kesin orada da olur. Bu onu tetikler” demek pek de tutarlı olmuyor.
Deprem sürecinde tüm platformlarımızda en son bilgileri aktarıyor olacağız. Şimdiye kadar gerçekleşen gelişmeleri aşağıda görebilirsiniz.
- Kaynaklar: CNN, Reliefweb, RFI, Bilim ve Gelecek, Press Democrat, USGS