Yapmanızın beklendiği bir işi yapamadığınızda, yeni bir pozisyona uygun görülüp terfi edildiğinizde, ailenizle veya kız/erkek arkadaşınızla tartıştığınızda ve daha nice durumda birtakım düşünceler beynimizde yer etmeye başlar. Buraya kadar oldukça doğal olan bu durum, eğer bilinçli değilsek tekrar etmeye başlar ve yolumuz aşırı detaylı düşünmeye (overthinking) çıkar.
Aslında bu düşünceler başta, onları tetikleyen unsurları gözden geçirmemize yardımcı olur. Örnek olarak kız/erkek arkadaşınızla tartıştığınızda o tartışmayı tekrar düşünür ve eğer objektifseniz taraf tutmaksızın sorunu görebilirsiniz. Bu da barıştığınız zaman aynı konuda çatışmanızı engeller. Peki iş aşırı detaylı düşünme boyutuna vardığında ne olur? Gelin birlikte bakalım.
“İleride ne iş yapacağım?”, “Maddi durumum nasıl olacak?”, “Beni seven birini bulabilecek miyim?”, “Asla başaramayacağım” gibi düşünceler, daha hiçbir şey belli değilken kafamızı meşgul eder:
Aslında bunları düşünmek ve sonuç aramak bir noktaya kadar iyidir diyebiliriz. Sonuçta planlı ilerlemenin zararı olmaz, aksine bolca faydası olur. Fakat burada aşırı düşünmenin ayrımını yapabiliyor olmamız gerek. Peki nedir bu ayrım?
Avukat olmak isteyen bir öğrenci olduğunuzu düşünelim. Eğer bunu nasıl yapacağınızı bilemez ve umutsuzca düşünürseniz bu, tekrar eder ve aşırı düşünmeye götürür. Burada ise aynı düşüncenin üzerinden tekrar tekrar geçtiğiniz için ilerleyemez hâle gelirsiniz.
Öte yandan avukat olmak için neler yapmanız gerektiğine göz atıp ona göre plan ve program kurar ve programı takip ederseniz bu, az öncekinin aksine sizler için oldukça sağlıklı olur ve avukatlık hedefinize normalden daha erken ulaşabilmenize imkân tanır.
Aşırı düşünme hem geçmişe hem de geleceğe yönelik çalışıyor ki bu da bireylerin gelişiminin önüne engel koyuyor
Eski hatalarımızdan ders çıkarırız ve bu dersler ileride aynı hatayı tekrarlamamızı engeller. Bu sayede şu an geçmişteki kendimizden daha iyi durumdayız diyebiliyoruz. Bu bağlamda gerekli dersleri çıkardığımızda geçmişteki hataların bir önemi kalmaz. En azından aşırı düşünme durumundan muzdarip olmayan birisi bunu söyleyebilir.
Çünkü bu durum aşırı düşünme boyutuna vardığında bireyler geçmişten ders çıkarsa dahi sürekli düşünmeye devam eder. Örneğin yıllar önce sevgilinizle tartıştığınızı ve ayrıldığınızı düşünelim. Aradan geçen 5, belki de 10 yılın ardından hâlâ o tartışmayı düşünüyorsanız ve bu durum sizin gündelik hayatınızdaki veriminizi ve uyku kalitenizi etkiliyorsa aşırı düşünüyorsunuz demektir.
Bu elbette arsız olun ve her şeyi unutun demek değil. Ondan ziyade, siz hatalıysanız bir daha aynı hatayı tekrarlamamak için uğraşmanızı, karşınızdaki hatalıysa da bunun bilincinde olmanız gerektiğini söylüyoruz.
Farklı ihtimalleri analiz etmeye başlayıp duramamamızla ortaya çıkan aşırı düşünme bir hastalık değil, hatta zaman zaman iyi olduğu söyleniyor. Ayrıca herkeste en azından bir miktar olan bir durum. Peki bundan bir anda kurtulmak mümkün mü?
Daha önce sizlere, yasaklanan şeylerin daha güçlü bir şekilde geri tepmesine yol açan Streissand etkisinden bahsetmiştik. Eğer kendinize bir anda “fazla düşünmek yok” derseniz muhtemelen buna benzer bir etki ortaya çıkacak. Tıpkı sigara bir anda kesildiğinde veya çocuklara bilgisayar yasaklandığında olduğu gibi.
İyi de ne yapalım o zaman?
Aşırı detaylı düşünmenin temeli aşırı kaygıdan gelir. Kaygılar ise hayatımızın her alanında karşımızdadır. Terfi alacağınız zaman kaygılanırsınız, sevdiğiniz birine açılacağınız sırada kaygılanırsınız, evcil hayvan sahiplenirken de kaygılanırsınız ve bu kaygılardan kaçış yok.
Bu sebeple yapabileceğiniz en etkili ve verimli şey, onları kabul etmek ve içinde bulunduğunuz durumda elinizden gelenin en iyisini yapmak olacaktır. Örnek olarak terfi edilmeye uygun görüldüyseniz yeni gelen sorumlulukları nasıl yerine getireceğim diye tekrar tekrar düşünürken kafanızda kaybolabilir ve bu sebeple işinizdeki veriminizi ister istemez azaltabilirsiniz.
Bu da belki de o terfi daha gelmeden kaybetmenize sebep olur. Aynı şekilde sınavlara hazırlanırken de “nasıl yapacağım” diye çaresizce düşünmek sizi tekrara sokar. Fakat şartlar ne kadar kötü olursa olsun bir yerden başlamak, başarıyı elde etmenin yoludur.
Kısaca problem çözme yetenekleriniz sizleri ileriye taşır. Aşırı düşünme ise içinde bulunduğunuz soruna daha fazla gömülmenize sebep olarak gelişiminizi engeller. Son olarak bu durumun gündelik hayatınızı kötü etkilemeye başladığını düşünüyorsanız bir uzmanla görüşmek oldukça faydalı olacaktır.
Gerçekçi olmayan tavsiyeler veren motivasyon sayfalarından uzak durmanız da bu durumu aşabilmeniz için yararınıza olacaktır
Kaynaklar: Executive Support Magazine, Yaşantı Psikoloji, GoodRx, Very Well Mind