Bundan yaklaşık 15 yıl önce küresel epidemiyolojik araştırmaları, astım ve beyin tümörü arasındaki ilginç bir bağlantıyı ortaya koydu. Buna göre astımı olan insanlar, daha az beyin tümörü geliştirme riskine sahiplerdi. Fakat bu bağlantıya neden olduğu, aradan geçen yıllara rağmen halen tam anlamıyla keşfedilememişti.
ABD’deki Washington Koleji İlaç Fakültesi tarafından yapılan yeni yapılan bir çalışmaysa bu bağlantının gerçekten de var olduğunu nedenleriyle birlikte ortaya koydu. 2015 yılında nörologlar, beyin yolları boyunca tümörlere yatkın olan bazı çocukların genel orana göre astım geliştirmediğini belirten bir çalışma yayımladı. Bu çalışmanın üzerine yapılan yeni araştırmalar, çocukların tümörlerinin göz (optik) sinirleri ve microglia ve T hücreleri olarak bilinen bazı bağışıklık hücreleri arasındaki bir etkileşim tarafından yönlendirildiğini gösterdi.
Astımlı farelerde yapılan testler sonucu doğruladı
Astımın genellikle T hücresinden kaynaklanan bir hastalık olduğu düşünüldüğünde nörologlar, cevabı bu bağışıklık hücrelerinde aramaya başladılar. Fikri test etmek isteyen araştırmacılar, fareleri optik sinir tümörlerine yatkın olacak şekilde değiştirdiler. Ardından 4-6 haftalık farelere astım indüklediler. Astımı tetiklenen fareler, 3. ve 6. aylarda beyin tümörüne dair bir kanıt göstermedi. Öte yandan astımı olmayan fareler, beklenen tümör gelişimini gösterdi.
Bu araştırma, astımın beyin tümörlerine karşı etkili olduğunu gösterse de astım da başlı başına ölüme yol açabilen bir hastalık olduğundan, elbette kimseye astım uygulamak istemezsiniz. Fakat bilim insanları, bu sonuçla birlikte yeni fikirlere kavuştular. Bunlardan biri de T hücrelerini astım oldukları konusunda kandırmak ve böylece tümör oluşumunu gerçekten astım olmadan atlatmak.
Bilim insanları, aynı zamanda egzama ve erken çocukluk dönemi enfeksiyonları arasındaki ilişkiyi de araştırmaya devam ediyorlar.