Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gittiği okullar ve bu okullardaki eğitim hayatı boyunca yaşadığı tecrübeler birçok genç için ders alınası nitelikte. Atatürk, onun iyi bir lider olmasını sağlayan bazı özellikleri gittiği bu okullarda kazanırken aynı zamanda okullarındaki birçok öğretmeninden etkilendi. Eğitim hayatı boyunca vatanseverlik ve cesaret duygularından aman vermeyen Mustafa Kemal Atatürk, oldukça disiplinli ve çalışkan bir öğrenciydi. Eğitimi süresince sadece okulla değil, siyaset ve edebiyatla da ilgilenen Atatürk, gelecekteki vizyonunun bir kısmını bu okullarda edindi.
Kişilik özelliklerinin birçoğunu etkilendiği öğretmenlerinden ilham alarak geliştirdi, bu kişilik özellikleri ileride de anılarında bahsedeceği üzere Cumhuriyetimizin kuruluşuna yol açan süreçte kendisine oldukça fayda sağladı. Gelin şimdi Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim hayatını yakından inceleyelim ve gittiği okullara bakalım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün gittiği okullar:
- Mahalle Mektebi
- Şemsi Efendi Okulu
- Mülkiye Rüştiyesi
- Selanik Askeri Rüştiyesi
- Manastır Askeri İdadisi
- Mekteb-i Harbiye-i Şahane
- Erkan-ı Harbiye Mektebi
Atatürk'ün eğitim hayatının başlangıcı: Mahalle Mektebi
Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim hayatı Mahalle Mektebi ie başladı. İlkokul seçimi sırasında annesi Zübeyde Hanım ve babası Ali Rıza Efendi arasında fikir ayrılıkları yaşandı. Zübeyde Hanım Mustafa’nın daha geleneksel ve dindar bir eğitim almasını isterken Ali Rıza Efendi çocuklarının daha yenilikçi bir eğitim almasını istedi. Tartışmalara rağmen küçük Mustafa, annesinin isteği ve ısrarıyla ilk önce Mahalle Mektebi'ne kayıt oldu.
Modern ilköğretim: Şemsi Efendi Okulu
Atatürk, Mahalle Mektebi'nde birkaç hafta geçirdikten sonra babasının isteği ile Şemsi Efendi Okuluna kayıt oldu. Şemsi Efendi Okulu, yeni eğitim öğretim tekniklerinin uygulandığı modern ve disiplinli bir eğitim vermekteydi. Bu okul çevredeki daha yüksek derecelerdeki okullardan daha iyi bir eğitim veriyordu. Bu ilkokulun mezunları ortaokul öğrencilerinden daha donanımlı bir şekilde okuldan ayrılıyorlardı.
Modern bir eğitim için ısrar eden babası Ali Rıza Efendi, oğlunun okulu bitirmesine iki yıl kalmış iken hayata gözlerini yumdu.
Atatürk'ün eğitim gördüğü son sivil okul: Mülkiye Rüştiyesi
Babasının ölümünden sonra ailesiyle çiftliğe taşınan Mustafa, Mülkiye Rüştiyesi'ne gidebilmek için halasının yanına taşındı. Mülkiye Rüştiyesi, sosyal bilimler ağırlıklı eğitim veren bir ortaokuldu.
Kaymak Hafız olarak anılan matematik öğretmeni Hüseyin Efendi’nin bir sınıf disiplinsizliğine sebep olduğu ve haksızlığa baş eğmediği için Mustafa’ya fiziksel şiddet uygulaması, bunu gururuna yediremeyen Mustafa’nın büyük annesi Ayşe Hanım tarafından okuldan alınmasına sebep oldu. Ayşe Hanım, olaya karışan öğretmen Hüseyin Efendi’nin aynı zamanda bu okulun müdür yardımcısı olduğundan dolayı Mustafa’nın bu okuldaki eğitimine devam etmesini istemedi.
Kemal isminin doğuşu: Selanik Askeri Rüştiyesi
Askerlik mesleğine çocukluğundan beri ilgi duyan Mustafa, asker olmak istiyordu. Onun bu isteğini canlandıran en büyük nedenlerden biri ise komşularının asker üniformalarıyla okullarına gitmesiydi. Askeri bir okula gitmesini istemeyen annesinden habersiz bir şekilde sınava giren Mustafa, sınavdaki başarısı sayesinde sınıf atlayarak okuldaki eğitimine başlamış oldu. Geleceğin Anafartalar Kahramanı, askeri eğitimine ve askeri hayatına ilk adımını atmıştı.
Atatürk, Kemal adını bu okulda edindi. Okuldaki Mustafa adlı matematik öğretmeni "Senin de adın Mustafa, benim de. Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun." dedi ve o günden sonra Mustafa'nın adı Mustafa Kemal oldu. Öğretmeni ona, anlamı 'mükemmellik, olgunluk' olan Kemal ismini verdi. Bu okulda onu etkileyen bir diğer öğretmeni ise Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey'di. Yüzbaşı Nakiyüddin Bey, Mustafa Kemal Atatürk’ün özgürlük ile ilgili düşüncelerine katkı sağladı. Atatürk yabancı dilin, özellikle Fransızca’nın o günlerdeki önemini daha iyi kavradı. Mustafa Kemal, asker olmanın hayaliyle ve coşkusuyla annesinden gizli olarak sınavına girdiği okulu, sınıf dördüncüsü derecesiyle 1895’te tamamladı.
Bağımsızlık tutkusunu edindiği okul: Manastır Askeri İdadisi
Selanik Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra Selanik’te tatil yapmakta olan Mustafa Kemal, 1896 yılında Manastır Askeri İdadisine kayıt olmak üzere trenle Manastır’a yola çıktı. Mustafa Kemal ileride bugünlerinden aile yuvasının dışındaki hayatın başlangıcı olarak bahsedecekti. Manastır Askeri İdadisi yatılı ve son derece disiplinli bir okuldu. Atatürk, bağımsızlık tutkusunu bu okulda edinmeye başladı. Okuldaki birçok ders içinde en çok etkileyendiği dersler edebiyat ve tarih oldu. Atatürk, ileride onu liderliğe yükseltecek olan birçok bilgiyi bu okulda edindi. Özellikle edebiyata duyduğu ilgi, hitabetinin gelişiminde büyük rol oynadı.
Mehmet Tevfik Bilge, bu okulda onu en çok etkileyen öğretmen olmuştur, kendisi tarih öğretmenidir ve Harp Okulu mezunudur. Bu öğretmeni, Mustafa Kemal’in Harp Okulunu tanımasına öncülük etmiştir. Okuldaki edebiyat öğretmenlerinden de son derece etkilenen Mustafa Kemal, okuma alışkanlığını bu okulda edindi. Yaz tatillerinde ve okulun eğitime ara verdiği zamanlarda Fransızca kurslarını ihmal etmeyip yabancı dilini geliştirdi. Bu tercihi ileride uluslararası gelişmeleri takip etmesine yardımcı olacaktı.19 Nisan 1897’de patlak veren Osmanlı Yunan savaşına katılmak istese de 16 yaşında olduğundan dolayı yaş kriterlerini karşılayamadığından askere alınmadı. 16 yaşında cesur bir şekilde savaşa katılmak isteyen Mustafa Kemal, askeri eğitimine kaldığı yerden devam etti. 1898 yılının Kasım ayında sınıf ikincisi olarak Manastır Askeri İdadisini başarıyla bitirip Harp Okuluna girmeye hak kazandı.
Harp Okulu: Mekteb-i Harbiye-i Şahane
Öncelikle, İstanbul Harp Okulu'nun günümüzde Kara Harp Okulu olarak eğitim vermeye devam ettiğini ve Milli Savunma Üniversitesi'ne bağlı olduğunu belirtelim. Manastır Askeri İdadisi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Harp Okulu'na kayıt olmaya hak kazanan Mustafa Kemal, bu okuldaki eğitim hayatı boyunca Galata Beyoğlu’nda yaşamını sürdürdü. Osmanlı İmparatorluğu’nun en kozmopolit semtlerinden birinde eğitim görmesinin verdiği fırsatla yabancı dilini geliştirmeye özen gösterdi. Fransızca gazeteler ve dergiler okudu. Özellikle yabancı kamuoyunun Osmanlı hakkındaki görüşlerini ve uluslararası gelişmeleri yakından takip etti. Okula başladıktan 2 ay sonra sınıf çavuşu olan Mustafa Kemal, 10 Şubat 1902’de Teğmen rütbesine yükselerek Harp Akademisine girmeye hak kazandı.
Ulu önderin son eğitim gördüğü son okula geçmeden önce, Harbiyeli öğrencilerin önemli bir geleneğine değinelim. Mustafa Kemal’in Harp Okulundaki öğrenci numarası 1283’tür. Bu sebeple Harbiyeliler her mezuniyet töreninde yoklama alınırken 1283 numarası okunduğunda tüm öğrenciler, ayağa kalkıp "İçimizde!" diyerek 'En büyük Harbiyeli' olarak anılan Atatürk’e saygılarını dile getirmektedir. Bu gelenek günümüzde de varlığını devam ettirmektedir.
Harp Akademisi: Erkan-ı Harbiye Mektebi
Mustafa Kemal, kurmay subaylık eğitimini Harp Akademisinde almaya başladı. Eğitimi sırasında arkadaşları ile beraber memleket işlerine yoğun ilgi gösteriyorlardı. Bu sebeple dönemin iktidarını eleştiren ve politikalarının eksiklerinden bahseden el yazısı bir gazete çıkardılar. Gazetede İstibdat rejimini eleştiriliyorlar ve yönetimin hatalarından bahsediyorlardı. Arkadaşlarıyla beraber çıkardıkları el yazısı gazete, okul tarafından fark edilip takip edilse de zararlı olarak görülmediğinden herhangi bir cezaya tabi tutulmadılar. Okulu bitirene kadar arkadaşlarıyla beraber güncel olarak gazete çıkarmaya devam ettiler.
Mustafa Kemal, 11 Ocak 1905’te kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi'nden mezun oldu. Mezuniyet sonrasında ilk görev yeri olan Şam’a (Günümüz Suriye toprakları) 5. Ordu 30. Süvari Alayı’nda staj yapması amacıyla gönderildi. Öğrencilik yıllarından edindiği teşkilatçılık tecrübesi ve vatanseverlik duygusuyla Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu. Bölgenin Osmanlı'ya bağlılığını arttırmak amacıyla birçok çalışma yürüttü.