Esasen kusmak, insanlar ve hayvanlar için temel bir ihtiyaçtır. Çünkü mantıken midenin kabul etmediği maddelerin dışarı atılması gerekir. Ancak atlar da böyle bir durum söz konusu değildir.
Peki neden?
Atlar, kusmalarını engelleyen 3 farklı mekanizmaya sahiptir.
Bunlardan ilki olan peristalsis mekanizma sayesinde, onların yemek borusu ritmik olarak kasılır. Bu sayede vücutları, tükettikleri yiyecekleri boyun bölgeleri boyunca sindirim sistemine ulaşması için zorlar.
İkinci olarak atlar, kardiyak sfinkter mekanizmaya sahiptir. Bu, onların midelerinin inanılmaz derecede güçlü olduğunun göstergesidir. Diğer hayvanlarda, mideden herhangi bir basınç olduğunda kusma gerçekleşir ancak atların midesine yönelik bir basınç, yine de onların yiyecekleri dışarı çıkarmasına izin vermez.
Üçüncü olarak atların yemek boruları, midelerine öyle bir açıyla bağlıdır ki mideye baskı olsa dahi kalp sfinkteri (alt yemek borusu ile mide arasındaki bağlantı), açılmak şöyle dursun daha sıkı kapanır.
Ayrıca atların sindirim sistemi, yiyeceklerin istenilenin tersi yönde gitmesine izin vermez.
Bunun yanında onların, oldukça büyük bir göğüs kafesine sahip olmaları da kusmalarını engeller. Atların mideleri, vücutlarının oldukça derin bir bölgesinde olduğundan mideye aniden ve aşırı baskı uygulayabilecek güçlü bir karın kası yapısına sahip değillerdir.
Öte yandan bilim insanları, kusma refleksinin toksinleri dışarı atmanın bir yolu olarak evrimleştiğinden de şüpheleniyorlar. Ancak atların oldukça seçici yiyiciler olduğu göz önüne alındığında, onların kusma ihtiyacını hiç evrimleştirmemiş olma ihtimalleri de oldukça yüksek.
Özetle atların vücudu, kusmalarına izin vermeyecek çeşitli mekanizmalarla donatılmıştır.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: