Tarihinin en büyük komutan ve hükümdarları arasında yer alan Attila, uluslararası kamuoyunda pek de iyi bir üne sahip değil. Pek çok tarih kitabı, Avrupa'nın çok büyük bir bölümüne diz çöktüren bu hükümdarın, bir "barbar" olduğu yazar. Hatta bundan kaynaklı olarak Hunlarla birlikte Türkler de yer yer 'barbar' olarak anılırlar.
"Attila, halkı açlıktan kırılmasın diye işgal girişimlerinde bulundu"
Pek çok tarih kitabına göre Attila, savaşçı kişiliği, toprak ve altın arzusu nedeniyle Avrupa'ya saldırıyordu. Cambridge Üniversitesi'nin yaptığı araştırma ise durumun böyle olmadığını gözler önüne serdi. Büyük Macaristan Ovası'ndaki meşe ağaçları üzerinden yola çıkan ve bu ağaçların büyüme halkalarını inceleyen bilim insanları, 400 ila 500'lü yıllarda bölgenin çok ciddi iklim krizleri yaşadığını ortaya çıkarmayı başardılar.
Edinilen bilgilere göre bölgedeki kuraklık, Hun İmparatorluğu'nu sabit ile göçebe yaşam arasında tercih yapmak zorunda bıraktı. Zira Hun İmparatorluğu, normalde yerleşik bir yaşam biçimini benimseyip, tarım ve hayvancılık yapıyordu. Ancak iklim nedeniyle yaşanan kuraklık tarımı bitirmiş, hayvanlar için de daha yeşil otlak arazi ihtiyacını ortaya çıkarmıştı. Attila da tam olarak bu nedenden ötürü Avrupa'da genişleme ihtiyacı duymuştu. Yaşananlar barbarlığın değil, kıtlığın sonucuydu.
Hunlardan kalma iskeletler de bulguları doğruluyor
Avrupa Hun İmparatorluğu ile ilgili yapılmış tek çalışma, sonuncusu değil. Arkeologlar, geçmişte bölgedeki iskeletleri incelemiş ve Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan yeni araştırma, önceki araştırmaları doğruluyor. Öyle ki iskeletlerdeki dişlerde yapılan incelemeler, Hunların yaşadıkları dönemlerde farklı yiyecek diyetlerini benimsediklerini, ulaşılması en kolay olan besinlere kolaylıkla adapte olduklarını gözler önüne sermişti. İşte bu yüzden, Cambridge Üniversitesi'nin yaptığı araştırma büyük önem arz ediyor.
Arkeolog Susanne Hakenbeck tarafından yapılan açıklamalara göre yapılan araştırmalar doğru olabilir. İklim değişikliğinin toplumları temelden etkilediğini söyleyen Hakenbeck, insanların kıtlık gibi kritik süreçlerde her şeyi değiştirebilecek kararlar alabileceklerini ifade ediyor. Ancak Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın tarih kitaplarını değiştirmesi için, daha farklı araştırmalar ile de desteklenmesi gerekiyor. O çalışmaların yapılıp yapılmayacağı şu an için bilinmiyor...
