2014 yılında patlak veren ve otomotiv piyasasında tam anlamıyla depreme yol açan dizel skandalı, Volkswagen gibi Audi’nin de zor dönemlerden geçmesine neden olmuştu. 2 milyon 100 bin otomobilinde emisyon değerlerini manipüle eden yazılım kullandığını itiraf eden Alman devi, zedelenen imajını düzeltebilmek için yeniden markalaşma yoluna gitmişti.
Paris İklim Anlaşması’ndaki şartlara uyacağını taahhüt eden ilk otomobil markalarından biri olan Audi, doğadaki karbon ayak izini 2025 yılına kadar yüzde 30 oranında azaltmayı hedefliyor. Ortaya oldukça iddialı bir vizyon koyan şirket, 2050 yılına kadar bünyesindeki araçların tamamen elektrikli olacağını iddia ediyor.
Audi, bu amaca ulaşmak için 2025 yılına kadar yüzde yüz elektrikli en az 20 model üretmeyi planlıyor. Toplam satışlarının yüzde 40’nın elektrikli araçlardan oluşacağı bir gelecek hayal eden Alman devi, yenilenebilir kaynaklar üzerinde daha fazla duracak ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına daha fazla ağırlık verecek.
Alternatif enerji çözümlerine büyük yatırımlar yapan Audi, çok yakında iki lojistik merkezinin çatısına Avrupa’nın en büyük güneş enerji çatı sistemini kuracak. Yaklaşık 1,7 milyon metrekarelik bir alanı kapsayacak olan bu sistem, 12 megawatt'lık bir üretime sahip olacak.