Her taşının altında başka bir gizem, her kubbesinde yankılanan farklı bir hikâye yer alıyor. Bu büyülü mekânın tarih sayfalarını açtığınızda ise sizi şaşırtacak daha birçok şeyle karşılaşıyorsunuz.
Peki Kumandan Halvdan'ın ismi yüzyıllar önce neden Ayasofya duvarlarına kazınmış?
İstanbul'un fethi ile Ayasofya'nın kapıları da şehrin yeni sahiplerine açılmıştı.
İstanbul'un kaderi bir kez daha şekillenirken Ayasofya'nın duvarlarına kazınan isimler ve şekiller bize geçmişiyle ilgili çok önemli ipuçları veriyor. İşte bu dönemde, Ayasofya'nın ikinci katında bulunan hünkâr mahfilinin duvarlarına kazınan gizemli yazılar, herkesi şaşırttı.
Başlangıçta duvarda bir çatlak zannedilen bu şekillerin Viking yazısı olduğu doğrulandı. Üstelik bu, bir Viking kumandanı olan Halvdan’a yazılmış bir yazıdan başka bir şey değildi. Halvdan, Norveç'e bağlı Lofoten takımadalarının hükümdarı olarak, denizlerin hükümranlığı altında yaşayan bir savaşçıydı.
Halvdan da bu gizemli şehri ziyaret etme arzusuyla yanıp tutuşuyordu.
Bir gün kutsal mekân Ayasofya'yı ziyaret etmek için İstanbul'un taşlı sokaklarında dolaşırken Halvdan'ın hayatında yeni bir sayfa açılmış olmalıydı.
Söylenenlere göre kendisi, burada bir ayine katılarak bu kutsal mekânın büyüsüne kapıldı. İkinci katta, hünkâr mahfilinin yanındaki mermer korkuluğa doğru yürürken içinde yükselen coşku ve heyecanı durduramamış olacak ki Ayasofya duvarlarına adı kazınmıştı.
Hünkâr mahfilinin duvarındaki bu isim, zamanla bir gizeme dönüştü.
Duvarda, Halvdan'ın adının yanında bir de tuhaf semboller ve çizimler vardı. Başta sadece çatlaklar gibi görünen bu izlerin, yapılan araştırmalarla Viking yazısı olduğu doğrulanmış oldu. Üstelik yazıda da yazan şey "Halvdan buradaydı" cümlesinden başka bir şey değildi.
Ayasofya’daki her bir iz, her bir çatlak, binlerce yıllık bir geçmişin yankılarıydı. Halvdan'ın adı da bunlardan yalnızca biri…
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: