Gündüz baktığımızda beyaz, geceleri ise kırmızımsı turuncu. Ay, gece ve gündüz renk değiştirmemesine rağmen bazı zamanlar değiştirmiş gibi gözüküyor öyle değil mi?
Gelin, Ay’ın bazen neden farklı büyüklüklerde ve renklerde göründüğüne bakalım.
Aslında Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesi, dairesel değil elipstir.
Bu sebeple Ay’ın, Dünya’ya olan uzaklığı sürekli olarak değişim gösterir. Bu da dolunayı farklı büyüklüklerde algılamamıza sebep olur. Ayrıca Ay’ın ufuk çizgisi hizasında daha büyük görünmesinin sebebinin de göz yanılması olduğu düşünülmekte.
Fakat bilim insanları bunun sebebini tam olarak henüz açıklayabilmiş değil. Görüşlerden birine göre algıdaki bu farklılığa, ön plandaki cisimler sebep olur. Ancak uçak pilotları, ön planda herhangi bi cismin olmadığı yüksek irtifalarda da benzer deneyimler yaşayabilir.
Diğer görüş de bu durumu, insanların gökyüzünü basık bir kubbe gibi algılaması sebebiyle ufuk çizgisini daha uzak, gökyüzünün yüksek kısımlarını ise daha yakın algılamasıyla açıklar.
Ay’ın büyüklüğünün değişmemesine rağmen, gözlerimizin daha uzak ve daha yakın olarak algıladığı cisimlere farklı şekillerde odaklanmasının, buna sebep olduğu düşünülür.
Yine Ay’ın farklı renklerde görülmesi de karşılaştığımız bir durumdur.
Örneğin Ay, gündüz saatlerinde mavi olan gökyüzünde soluk beyaz gözükürken geceleri ise parlak sarı bazen de kırmızı-turuncu karışımı bir renktedir. Aslında uzaydan çekilen fotoğraflarda olduğu gibi Ay’ın gerçek rengi gridir.
Ay’a bu gri rengi veren; magnezyum, demir, kalsiyum, silisyum ve alüminyumdan oluşan yüzeyidir. Ayrıca Ay’dan yansıyan ışık, gözümüze ulaşmadan önce atmosferdeki parçacıklar tarafından saçılır.
Farklı dalga boylarındaki ışık ışınlarının farklı miktarlarda saçılması, Ay’ın farklı renklerde görünmesinin temel sebebidir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
