Aşılar, vücudumuzda bağışıklık yanıtını güçlendirirken, kan bağışı gibi görünüşte basit bir eylemde bile derin etkiler yaratabilir.
Ancak aşıların kan dolaşımında nasıl bir rol oynadığını ve kan bağışında bulunmanın arka planında neler yaşandığını bilmek sağlık ve toplumsal sorumluluk açısından büyük önem taşıyor. Gelin bu sorunun cevabına birlikte bakalım.
Aşı, kanımızda izler bırakıyor mu?
Öncelikle bir cevap verelim: Hayır, aşılanmış bir kişiden alınan kanın, aşılanmamış bir kişiye herhangi bir etkisi yok. Kan bağışı, aşıların etkilerini başkalarına iletmiyor. Mesela COVID-19 aşısı olmuş bir kişinin kanı, aşı olmamış bir kişiye verildiğinde, bu kişi aşılanmış olmuyor ve aşıya özgü antikorlar vücudunda oluşmuyor.
Kan bağışında bulunan kişinin aşılanmış olması, bağışlanan kanda sadece aşıya özgü antikorların bulunmasına neden olur. Bu antikorlar ise genellikle çok düşük miktarda olduğu için alıcı üzerinde herhangi bir etki oluşturmaz.
Aşı yapıldığında, bağışıklık sistemimiz belirli bir bölgedeki aşı bileşenine yanıt olarak antikor üretir.
Ancak bu antikorlar, kan dolaşımına karışsa bile konsantrasyonları çok düşük ve bağışlanan kanın alıcısı üzerinde önemli bir etkisi yok. Ayrıca, aşının aktif bileşenleri vücutta kısa bir süre kalır ve kısa süre içinde parçalanarak atılıyor.
Aşı olduktan hemen sonra kan bağışında bulunmak da güvenli kabul ediliyor. Ancak bazı aşılar, özellikle canlı zayıflatılmış virüs içerenler, kan bağışından önce birkaç hafta beklenmesini gerektirebiliyor. Bu konuyu bir uzmanla görüşmek en sağlıklı sonucu verecektir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kan Bağışı Yapabilmek İçin Aranan Şartlar Neler?