Öyle ki bundan birkaç yıl öncesine kadar alerjinin “a”sını deneyimlememiş kişiler, içinde bulunduğumuz günlerde elinden peçeteyi düşüremiyor.
Peki bahar alerjilerimizin her yıl daha da kötü bir hâl almasının sebebi nedir?
Bahar alerjilerinin bu yıl çok daha yoğun görülmesinin en önemli sebeplerinden biri, iklim değişiklikleridir.
Uzmanlara göre iklim değişikliği sebebiyle mevsiminden önce görülen yüksek sıcaklıklar, ilkbaharın beklenenden daha erken gelmesine sebep olur ve böylece polen mevsimi de kapımızı daha erken çalar.
Üstelik iklim değişiklikleri, daha yüksek karbondioksit seviyelerini beraberinde getirir ve bu da süper-tozlaştırıcı bitkilerin daha fazla polen üretmesine katkıda bulunur. Yani bu sebeplerden artık polen mevsimleri hem daha uzun hem de daha güçlüdür.
Peki alerji denilen şey, bizi nasıl bu kadar olumsuz etkiler?
Bağışıklık sistemi, polen gibi belirli bir alerjene karşı IgE ismi verilen antikorları geliştirdiğinde alerjik bir reaksiyon meydana gelir ve bu alerjenlerle temasa geçildiğinde aşırı duyarlı bir tepki gelişir.
Bu tepki histamin ismi verilen bir kimyasalın, kan dolaşımına salınmasına sebep olur ve böylece hapşırık, öksürük ve kaşıntı gibi semptomlar ortaya çıkar.
Ayrıca çevredeki polen miktarı arttıkça bu şikâyetlerin yanı sıra gözlerde sulanma ve burun tıkanıklığı da ortaya çıkabilir ve giderek şiddetlenebilir. Hatta bazı durumlarda astım atakları, nefes darlığı ve hırıltılı solunum bile görülebilir.
İklimi kontrol edemesek de polene maruz kalma oranımızı azaltabiliriz.
Örneğin, polenlerin eve girmesini önlemek için kapılar ve pencereler kapalı tutulabilir. Gününüzü dışarda geçirdikten sonra eve geldiğinizde kıyafetlerinizi değiştirmeniz de bu polenleri evinize ve yatağınıza taşımanıza engel olur.
Ayrıca vücudumuz, susuz kaldığında alerjiye sebebiyet veren histamin kimyasalını daha fazla üretir ve bu sebeple yeterli su alımı, belirtilerin kötüleşmesini önlemeye yardımcı olabilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
