Bal arıları, yuvalarını inşa etmek için her zaman bir kraliçe arıya ihtiyaç duyarlar. Ancak bu kraliçe arıların nadirde olsa öldükleri durumlar oluyor. Peki bir arı kolonisinde kraliçe arı öldüğü zaman ne oluyor? Bundan sonrası oldukça ilginç ve hayret verici. Bilim insanları tarafından yapılan araştırmaya göre, kraliçe arı öldüğü zaman “Acil durum kraliçeleri” olarak bilinen, az sayıda bireye sahip ailelerden gelmiş bazı yedek kraliçe arılar devreye sokuluyor. Zira bilim insanları acil durum kraliçelerinin DNA’sı ile koloninin alt ailelerinin DNA’larını karşılaştırarak bu gerçeğe ulaşmayı başardılar.
Ortalama 92 işçi arı ve 6 farklı koloniden 85 acil durum kraliçesinin incelendiği araştırmaya göre arılar, kendi “üstverileri” üzerinden bu kraliyet mensubu aileleri tespit ederek diğer işçi arı ailelerinden ayırt edebiliyor ve yeni kraliçeler yaratabiliyorlar. Araştırmada koloni başına düşen aile sayısının 34 ile 77 arasında değiştiği gözlemlenirken, bu rakamlar önceki tahminlerinde çok fazla üstünde bulunuyor. Aynı zamanda tespit edilen bu ailelerin en iyi beslenen larvalar olduğunu da belirtmekte fayda var.
Söz konusu olan bu şanslı larvaları kovan arkadaşlarından ayıran “etiketleme” sisteminin nasıl çalıştığı ise henüz çözülebilmiş değil. Çünkü arıların yaşantısında kraliyet ailesinin nasıl seçildiği, arıların kendi aile üyelerini ödüllendirmek yerine belirli bir hücreye ait arıları seçmesi bir çeşit olası “Bencil gen” yaklaşımını devre dışı bırakıyor. Böylece bireysel çıkarlardan ziyade koloninin iyiliğine göre hareket edilmesi esas alınarak, özel olarak kodlanmış aile bireyleri kraliçe olmaya hak kazanıyor.
Bal arılarının kraliçenin genetik çeşitliliğini diğer kolonilere taşımak için çok sayıda göçmen arı ile çiftleştiğini daha önceki araştırmalardan biliyor olsak da yeni gelen bu çalışma, aslında kraliçe arıların çevresinde bulunan sayısız arıdan yalnızca seçili olanlarının acil durum kraliçesi olduğunu ortaya çıkarıyor.