Bazı Hayvanlar Neden Vücut Geliştiricisi Gibi Devasa Kaslara Sahip? Üstelik Böyle Doğuyorlar!

5
1
0
0
0
Bazı hayvanlara baktığımızda çok fazla kasa sahip olduğunu görüyoruz. Özellikle ineklerde karşımıza çıkan bu görüntüye kanguru, koyun gibi hayvanlarda da sık sık rastlanıyor.

Tıpkı bir vücut geliştiricisi gibi kaslı bir görüntüye sahip olan bu hayvanlar, neden diğer hayvanlar gibi ‘normal’ bir kas oranına sahip değil?

Her hayvanda da görülmeyen bu durumun mutlaka bilimsel bir açıklaması olmalı! 

Biz insanlar, kas yapmak için haftalarımızı, hatta aylarımızı veriyoruz.

myostatin

Ancak bazı hayvanlar, bu devasa kas kütlelerine ‘doğuştan’ sahip olacak kadar şanslı oluyorlar. Akıl almaz gibi göründüğünün farkındayız ama merak etmeyin, söylediğimiz gibi bilimsel bir açıklaması var. Olağanüstü kas kütleleriyle doğan bu hayvanlar, aslında diğerlerinden ayrılan özel bir yapıya sahip.

Bu tür hayvanların tek ortak özellikleri, miyostatin proteinlerinin çalışmıyor olması. Basitçe anlatmamız gerekirse, kaslarımızın büyümesi, vücudumuzun bir denge oyunundan ibaret. Hücrelerimize kas yapımını teşvik eden sinyaller gelirken, bir yandan da bu süreci engelleyen mekanizmalar devreye giriyor. Bu engelleyici sinyallerden biri de bu miyostatin proteini.

Miyostatin, kas hücrelerimizin büyümesini sınırlandırıyor.

miyostatin proteini

Ancak bu gen üzerinde gerçekleşen bir mutasyon, kaslarımızın büyümesini sınırlayan bu sinyali ortadan kaldırabiliyor. Yani bu mutasyona sahip kişiler, normalde hayvanlarda görülen kas büyümesi sınırlarını aşabiliyor. Tabii bu da her durumda kontrolsüz bir kas gelişimi anlamına gelmiyor. Tam aksine, kaslar doğal sınırların ötesine geçiyor.

Biz insanlar ve diğer memeliler, miyostatin geninin iki kopyasına sahibiz. Bu kopyalardan biri mutasyona uğradığında, kişi heterozigot oluyor. Bu da normalden daha güçlü ve kaslı olmasına yol açması demek. Her iki kopya da mutasyona uğradığında ise homozigot söz konusu oluyor. Bu da, kas gelişiminde olağanüstü bir artışa yol açması demek.

Belçika Mavisi ve Piedmontese sığırları, homozigot miyostatin mutasyonuna sahiptir.

piedmontese

Bu hayvanlar, şaşırtıcı şekilde kasa sahipler ve "çift kaslı" olarak biliniyorlar. Artan kas kütlelerinin ise her daim avantaj sağladığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü kasları çoğaltmak için gereken ek besin ve protein ihtiyacı, bu türleri bakım açısından oldukça zahmetli hâle getiriyor.

Aşırı kas gelişimi, yavruların doğumunu da tehlikeli bir hâle sokabiliyor. Normalde kas kütlesi artınca, hayvanların hareket hızları da o oranda azalıyor. “Madem bu kadar hareketsizler, nasıl bu kasları kaybetmiyorlar?” diye sorabilirsiniz. Hemen cevaplayalım…

Miyostatin mutasyonu, sadece kas gelişimi ile sınırlı değil.

miyostatin

Bu mutasyonun etkileri, kendisini başka alanlarda da gösterebiliyor. Mesela aynı durumda olan bazı keçi ve tavşanlarda, dillerinin aşırı derecede büyük olduğu gözlemlenmiş. Bahsettiğimiz de tam olarak bu…

Tabii bir de bu hayvanların yaşadığı zorluklar da var. Aşırı güçlü gibi görünseler de bu canlıların doğum oranı, sandığımızdan daha az. Çünkü doğum anında çok zorluklar yaşıyorlar, ölü doğum oranları da o kadar yüksek oluyor.

Dezavantajları yerine avantajları da var.

miyostatin

Heterozigot olan hayvanlar, sporcularda olduğu gibi belirgin bir şekilde daha güçlü ve çevik oluyorlar. Mesela dünyanın en hızlı yarış tazıları, miyostatin mutasyonu taşıyan köpekler arasında yer alıyor. Bu mutasyon, yalnızca kas kütlesini artırmıyor; atletik performansta da belirgin bir gelişme gösteriyor.

Her daim ‘çok kas’ en iyisi diye düşünmemek gerekiyor. Çünkü insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da aşırı kas, avantajları doğururken dezavantajlarıyla beraber geliyor. Aradaki denge bulunmadığı müddetçe yaşam, daha zor ve karmaşık bir hâle gelebiliyor. Esas mühim olan şey ise, o dengeyi bulmak.

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4

İlginizi çekebilir:

5
1
0
0
0
Emoji İle Tepki Ver
5
1
0
0
0
Yorumlar(78)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
1 yıl önce
meslek hayatımda kendimi geliştirmemi sağlayan şey oyunlar oldu. görüntü yönetmeniyim. kısa hikaye çekimlerimde kullandığım teknikleri oyunlardaki fikirlerden aldım. 41 yaşındayım ve evet bir zamanlar asosyal olacak derecede bağımlıydım. şuan bölgemde aranılan isim oldum. zeki biriyseniz oyunalr kötü değildir
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
yarısından az soruya evet diyerek nasıl bağımlı olunabiliyo yarısı veya yarısından fazlasına olması gerekmiyor mu?
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
ulan yeni fark ettim bana hergün oyun ver hergün oynarım ve sinirli oyuncuyum
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
hepsi vra yani bağımlıymışım 10/7
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
eskiden bağımlıydım ama şu anda o kadar oynamıyorum hatta bazen giresim bile gelmiyor istediğim zaman bırakıyorum çokta bağımlı olmamak lazım ama başka da yapacak bir şey yok zaten
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
yaşasın ben bir oyun bağimlısıyım
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Çağla tanrıverdi oyun oynarmı peki ? Oyun oynayan insanı ancak oyun oynayan bir İnsan anlar oyun oynamak bu ülkede yapılabilecek sayılı hobilerden biri diğerleride hoşuma gitmiyor peki ben ne yapacağım bu daha güzel bi soru olurdu birde oyuncununda dalları var sabah akşam bi rütbesi yükselsin diye online oyun oynayan birisi değilim en fazla 2-3 saat online gerisi offline ki bence bu şekilde oyun oynamak kitap okumaktan farksız
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
Hiç arkadaşım yok ki sosyal çevrem olsun
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
4 yıl önce
kurumuş boğazım bekliyo yol alsın onlar birgün beni soracaklarsa sorsunlar ....
4 yıl önce
Maalesef ki biz gençler gelecek kaygısı,iş bulma kaygısı,eğitim sistemi,ülke durumu,ekonomi ve yaşanan bütün kötü şeyleri düşünmemek onları biraz için kenara bırakmak ve eğlenmek için oynuyoruz.Bazen oyun dünyasını bırakamayıp gerçek dünyaya dönmek istemememiz çok normal.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
"Namaz uykudan hayirlidir" ve gaflet de bir cesit uykudur o yuzden uyanin arkadaslar...
-6 yil boyunca online oyun oynamis ancak artik birakmis biri olarak soyluyorum-
-1
4 yıl önce
Kesinlikle doğru. Gerçek hayata dönmek istemiyorum. 22 yaşındayım ne tatile gidebilecek param var ne de kız arkadaşım oldu. Oyun tek çarem
4 yıl önce
Iyiki değilim ya su virus olmasa telefonun yuzunue bakmam zaten telefonumda tek oyun oda wild rift oda akşamları
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER