Marmara Denizi, son birkaç aydır devam eden ve son haftalarda endişe verici düzeylere ulaşan müsilaj (deniz salyası) sorunuyla boğuşuyor. İstanbul başta olmak üzere çevre illerin kıyılarını kaplayan deniz salyası, deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hatta uzmanlar, bu sorunun son derece bulaşıcı olan kolera salgınını da beraberinde getirebileceğini söylüyor.
‘Kıyıda görülenler, buzdağının görünen yüzü’
Marmara’nın her ne kadar son birkaç haftadır fark edilir boyutlara ulaşsa da kasım ayından beri müsilaj problemiyle boğuştuğunu belirten Prof. Dr. Sarı, kıyıda görülenlerin aslında buzdağının görünen yüzü olduğunu söylüyor.
Sarı’nın açıklamalarına göre deniz yüzeyini kaplayan neredeyse 10 cm kalınlığındaki bu tabaka, deniz suyuyla atmosferin ilişkisini keserek kıyısal alanda, tabakanın altında kalan bütün canlı yaşamın ölmesine neden oluyor. Sarı, özellikle deniz tabanında hareketsiz yaşayan midye ve sünger kümeleri gibi canlıların bu sorundan etkilendiğini belirtiyor.
‘Üç temel tetikleyicisi bulunuyor’
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’ndeki müsilaj oluşumunun üç temel tetikleyicisi olduğunun altını çiziyor. Bunlar; küresel iklim değişikliğine bağlı olarak Marmara Denizi’nin ortalama sıcaklığının artması, denizin Karadeniz ile Ege arasında durağan bir yapıda olması ve yanlış atık yönetimi politikaları.
Meclis’te çalışmalar devam ediyor:
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dün yaptığı bir açıklamada Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunuyla ilgili acil eylem planı hazırladıklarını belirtmişti. Hem kısa vade hem de uzun vadede alınacak tedbirlere ilişkin çalışmalar yürütüldüğünü belirten Kurum, bu konuda atılacak adımları pazar günü paylaşacaklarını söyledi.
BBC Türkçe ekibinin Prof. Dr. Mustafa Sarı ile birlikte hazırladığı, Marmara’daki müsilaj sorununun ciddiyetini gösteren videoyu hemen aşağıdan izleyebilirsiniz.
