Stanford Üniversitesi araştırmacılarına göre, nöroligin-3 adı verilen bir sinirsel molekül olmadığında ya da üretimi ilaçla engellendiğinde, beyin tümörlerinin gelişimi engelleniyor. Çalışmada yapılan fare deneylerinde söz konusu bulgu doğrulandı.
Araştırmacılar "Nöroligin-3 eksikliği olan bir fare beyninde glioma hücreleri koyduğumuzda, bu ölçülebilir şekilde tümör büyümesini azaltabileceğini düşündük. Araştırdığımız şey bize gerçekten şaşırtıcı geldi: Birkaç ay boyunca bu beyin tümörlerinin büyümediklerini gözlemledik” diyorlar. Bulgular, nöroligin-3 protetin molekülünün insan beyninde de kesilmesiyle başarıya ulaşılacağını gösteriyor.
Aslında keşif 2015 yılında yapılan bir araştırmanın uzantısı olarak gerçekleşti. Bilim insanları, nöroligin-3'ün yüksek dereceli tümör büyümesine neden olduğu o dönemde keşfedilmiş ve beyin kanseri ile mücadelenin seyri değişmişti. Söz konusu protein sağlık bireylerin bir parçası olarak üretiliyor. Yani doğamızda böyle bir molekülün varlığı oldukça şaşırtıcı bir şey. Neyse ki yapılan keşfin ortaya koyacağı konsept çalışmalarla trajik hastalığın tarihe karışmasına bir adım daha yaklaşıldı.
Genetik olarak nörolin-3 eksikliği olan fareleri incelendiği araştırmada, farelerin neredeyse normal bir beyin fonksiyonu olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar, "Nöroligin-3 eksikliği kanser hücrelerini öldürmez, orada bulunan hücreler yerinde kalıyorlar, ancak büyümüyorlar” açıklamasında bulundular.
Araştırmacılar bu şok keşfin ardından söz konusu proteinin meme kanseri gibi diğer kanser türlerine olan etkisini de araştırdılar. Ancak ne yazık ki meme kanserinin büyümesini etkilemedi.
Tedavi süreci nasıl gerçekleştirilebilir?
Beyin kanseri olan hastaların klinik bir araştırmaya girebilmesi için ilk adımlar atıldı. Kanser büyümesi engelleneceği için hastaların diğer yöntemlerle tedavi olmalarını sağlayacak vakit kazanılabilir. Ekip, insanları yakalandıklarında çaresiz bırakan bu hastalığa her yönden saldırdıklarını belirtiyor.
