Çılgınca gagalanan ağaçlardan gelen sesler, yaz aylarının bilindik seslerindendir, ağaçkakanların yaşadıkları yörelerde oturanlar için. Fakat bu kuşların hayatları boyunca kafalarını milyonlarca kez çarptıkları halde nasıl olup da beyinlerinin hasar görmediği konusu hala anlaşılabilmiş değil.
Ağaçkakanlar her bir gagalamada 1.200 - 1.400 şiddetinde G kuvvetine maruz kalırlar (ivmelenme kuvveti olarak da bilinir). Üstelik bu hayvanlar bu hareketi günde yüzlerce kez, ömürleri boyunca ise milyonlarca kez tekrarlarlar. Bir kıyaslama olması açısından belirtelim; 60-100 şiddetinde bir G kuvveti, insanın beyin sarsıntısı geçirmesine neden olur.
Yapılan yeni bir araştırmada ağaçkakanların beyinlerinde, beyin hasarı ve bazı sinir bozuklukları yaşamış hastalarda bulunan protein bulunduğu keşfedildi.
Tau adlı protein, sinirlerin işlev görmeleri için hayati önem taşır. Fakat son zamanlarda yapılan çalışmalar, travmatik beyin hasarı bulunan hastalarla bu özel tip protein arasında bir ilişki bulunduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacıların incelemek için ağaçkakanları tercih etmelerinin nedeni de bu.
Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan ve araştırmanın yöneticiliğini yürüten George Farah, 25 milyon yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinen bu kuşların beyinlerinin de aynı proteini üretip üretmediğini ya da üst üste yaşadıkları çarpmalara bir şekilde adapte olup olmadıklarını merak etmiş. Yapılan çalışma Plus One adlı dergide yayınlandı.
Sonuç itibariyle her iki durumun da yaşandığı ortaya çıktı.
"Bir şey bulacağımızı sanmıyordum. Tau proteinini bulmuştuk ama ne anlama geldiğini bilmiyorum" diyor Farah'ın danışmanı ve araştırmanın yazarlarından Peter Cumming.
Bilmiyordu çünkü bilim insanları ağaçkakanların beyinlerinde tau proteini birikiminin olamayacağına dair ortak bir görüşe ulaşmışlardı. Üstelik gagalarında, kaslarında ve kafa taslarında milyonlarca yıllık bir değişim süreci yaşayan bu hayvanların vücutları, bir evrim sürecine maruz kalmıştı.
Yapılan araştırmada her on ağaçkakandan sekizinin beyninde yüksek miktarda tau proteini bulunduğu tespit edildi. Bu ağaçkakanlar Chicago'da bulunan Field Museum of Natural History ve Harvard Museum of Natural History adlı müzelerden temin edildi. Fakat kırmızı kanatlı siyah kuşlar olarak bilinen kontrol kuşlarının hiçbirinde yüksek seviyede tau proteinine rastlanmadı.
Tau proteini birikimine yönelik bulgulara rağmen kuşların beyin hasarına yönelik herhangi bir tavır sergilemedikleri görülüyor. İşte bu nedenle araştırmacılar daha fazla araştırma yaparak, bu proteinin beyin hasarı yaşayan insanlar üzerindeki etkisini daha iyi anlamayı amaçlıyorlar.
"Tau'nun önemi ve semptomlarla ilişkisi hala bir soru olmaya devam ediyor. Her gün tau ile ilgili yeni şeyler öğreniyoruz" diyor Cummings.
Tau'ların hepsi eşit şekilde oluşmuyorlar. Zira bu proteinin bazı biçimleri koruyucu olmakla birlikte, bazıları ise birikerek zehirli etkilere neden olabiliyorlar. Ağaçkakanların beyinlerinde bulunan proteinler koruyucu özelliğe mi sahip? Ya da bu kuşları nörolojik yan etkilerden koruyan bütünüyle farklı bir şey mi var? Tüm bu soruların cevabını, ileride yapılacak çalışmalar verecektir belki. Eğer bu sorulara cevap bulunursa, sadece beyin hasarı ile ilgili araştırmalara değil, aynı zamanda sinir tahribatıyla ilgili hastalıklar konusundaki araştırmalara da ışık tutulabilir.