Başaşağı duran ve Cassiopea adı verilen bu deniz canlısının beyni bulunmuyor. Etrafta pek gezinmeyen bu yaratık, sığ yüzeylerde dinlenme halinde kalmayı adet edinmiş olmakla birlikte, geceleri uyuyan garabet bir yaratığa dönüşür.
Ekip, denizanasındaki uyku benzeri bu davranış biçimine bir tanımlama getirmenin, uykunun merkezi sinir sisteminden önceki evrim aşamalarına ışık tutabileceğini düşünüyor. Denizanalarının yüksek seviyeli algısal davranışlara sahip olup olmadığının bilinmediğini söyleyen bilim insanları, eğer bu tip bir algı biçimine sahiplerse, söz konusu uyku durumunun, yüksek seviyeli algı sisteminden öncesine denk gelen çok daha basit bir şey olabileceğini belirtiyorlar. Bu da uykunun, evrimin ilk aşamalarındaki varlık sebebinin, örneğin nöronların enerji ihtiyaçlarının korunması, ya da öğrenme ve hafıza gibi durumlar için kullanılmaması gibi bir durumu beraberinde getiriyor olabilir.
Uyku davranışının üç bileşeni vardır: Hareketsizlik periyotları, hareketsiz kalınan durumda uyarıcı etkenlere karşı düşük tepki ve sağlığın korunması için uykuya olan ihtiyaç. Bilim insanları bir çok testten sonra başaşağı denizanasının tüm bu kriterlere uyum sağladığını tespit ettiler.
Ekip, denizanasının uyku benzeri davranışının diğer hayvanlarla biyolojik temelleri paylaştığına dair bazı işaretler de elde etmiş (örneğin, melatonin adı verilen uyku ve uyanıklığı düzenleyen hormonun bu denizanası türünde de var olduğunu).