Norveç'te bulunan Kavli Nörobilim Sistemleri Enstitüsü'nden bilim insanları, enigmatic lateral entorhinal cortex (LAC) adı verilen bir kısımda yer alan hücre ağının, zaman akışının öznel olarak farklı anlaşılmasınına etki ettiğini keşfettiler. Zaman algımızı ve zaman içerisinde hafızamızın nasıl saptığını anlamak konusunda oldukça büyük bir adım olan keşif, Nature dergisinde kendine yer bulmayı da başardı.
İnsanların ve diğer canlıların farklı biyolojik saatleri var. Biz 24 saatlik dönüşe uyum sağlayabilecek biyolojik saate sahipken, başka canlılar başka döngüler için değişik biyolojik saatlere sahipler. Araştırmanın sonucuna göre, zihnimizde çok güçlü bir nöral saat var ve bu saat, tüm anılarımızın üstüne bir zaman damgası basıyor.
Araştırmanın lideri Albert Tsao'ya göre ise, beynimizdeki hücre ağı zamanı anlamamızı sağlıyor. Yaptığı açıklamada, nöral saatimizin tam bir zaman kodu vermediğini, düzenli tecrübe akışı üzerinden yola çıkarak derlediği bilgilerle değerlendirme yaptığımızı söyledi.Bulgularını test etmek isteyen bilim insanları, farklı aktiviteler gerçekleştiren bir farenin LEC aktivitelerini test ettiler. İlk çalışmada özgürce koşturup çikolata avlayan fare, ikinci aşamada ise sekizgen şeklinde bir labirentin içinde çikolatayı yakalamaya çalıştı.
Eğlenceli olan ilk kısım ile sıkıcı olan ikinci kısım, LEC aktivitesi konusunda birbirinden oldukça farklı sonuçlar verdi. Eğlenceli olan ilk kısmın algılanması daha kısa olurken, kendini tekrar eden ve sıkıcı ikinci kısım ise tekrar eden ve üst üste binen tecrübeler oluşturdu. Bu da daha büyük ve daha yoğun bir zaman algısı oluşmasına sebep oldu.
Veriye göre farenin zaman algısı, deneyin başından sonuna kadar epey değişti. Araştırmacıların söylediğine göre, tecrübelerimizi oluşturan aktivitlerimizin yapısı, zaman algımızı da değiştiriyor. İnsan beyni gerçekten çok ilginç ve daha keşfedilecek çok şey var. Zaman algısı da en büyük gizemlerden biri.
