Antik çağlardan bir şekilde korunmayı başarıp günümüze kadar ulaşmış kalıntılar, her zaman ilgi çeker. O dönemde dünyanın farklı köşelerinde yaşadığı bilinen antik uygularlıkların şok edici gelişmişlik düzeyleri ise kalkması gereken bir çok sır perdesini gündeme getiriyor. Antik yapıların ya da fosilleşmiş canlı kalıntılarının günümüze ulaşması alışıldık bir durum, ancak ayak izlerinin sert bir kayaç haline dönüşerek korunması durumuna çok ender rastlanıyor.
Birçok yazar, son yirmi yılda ele geçirilen sayısız bulgunun, bilimin gelişiminden bu yana öğrendiğimiz şeyleri doğrular nitelikte olduğunu savundular. Yani 299 milyon yıl önce hiç bir insanın yaşamadığına dair ön görüler, bulgularla kanıtlanıyordu.
Geçmişimizde yaşamış sayısız antik medeniyetin varlığını kabul edersek, söz konusu “doğruların” ardında büyük bir gizemler kümesi yatıyor ya da bazı gerçekler dünya düzenini tehdit edeceği için kamuoyundan saklanıyor. Zaman zaman sızıntılar sonucunda ulaşılan söz konusu ayak izi gibi bulguları göz önüne alarak düşünün: Ya geçmişimiz bilindiği ve bize öğretildiği gibi değilse?Bugün, bu düşünceler sadece birkaç komplo teorisine ve sıra dışı tahminlere yol açıyor. Çoğu zaman görüşlerinden dolayı kınanan ve dışlanan araştırmacıların ve tartışmalı kişilerin vasıtasıyla haberimiz oluyor.
Kitlesel yok oluşu gören insanlar:
“Zapata Baskısı” ya da “Zapata İzi” olarak adlandırılan keşif, Permien kalkerlerindeki bir insan ayak izini işaret ediyor. Paleontolog Jerry MacDonald tarafından analiz edilen kalıntının birkaç kilometrelik bir alanda benzerlerine rastlamak bile mümkün.
Gizemli ayak izi, Permienalı kayanın gerçek bir insan ayak izi bulunduğunu iddia eden Dr. Don Patton tarafından tekrar araştırıldı. Kendisi tarafından kesilip çıkartılan ize benzer 4 farklı iz daha yarım kilometrelik bir çapa sahip alanda bulundu. Yani o dönemde insanın varlığına dair kanıtların sayısını bu saatten sonra azımsamak mümkün değildi.
Dev kuşlar ve dinozorlar öncesindeki bir çağa ait bu inanılmaz keşif, daha önce söylediğimiz gibi 299 ila 251 milyon yıllıktı. Tuhaf bir şekilde, Permiyen Dönemi’nde(Paleozoik dönemle birlikte), dünya tarihinin en büyük kitlesel yok oluşu gerçekleşmişti. Deniz türlerinin yaklaşık %90'ı ve karasal türlerin yaklaşık %70'i yok olmuş, birçok türün nesli tükenmiş, yaşam adeta sıfırdan başlamıştı: Karadaki ekosistemin tekrar oluşması 30 milyon yıl aldı.
Merak uyandıran gizemli ayak izine geri dönersek, pek çok "doğal olmayan” özelliğin var olduğundan şüphe ediliyor ya da bizim ana akım doğallık anlayışımızda çok büyük yanlışlıklar var.
Yazar Glen J. Kuban tarafından belirtildiği gibi tartışmalı ayak izi, içerisinde gerçek insan tasvirlerine özgü olmayan bazı özellikleri de barındırıyor. Parmakların çizgileri ve konumu daha önce karşılaşlmış bir türe ait olmayabilir. Şekil itibariyle orijinal antik kalıntılardan daha dar ve yuvarlak bir şekle sahip. Birkaç kişi, izin oluştuğu esnadaki yumuşak zeminin yukarı doğru itildiğini vurgulayarak şekilsel bozuklukları önemsememek gerektiğini belirtiyor.
Durum ne olursa olsun dinozorların büyük yok oluşundan önceki vahşi-antik çağlarda hiçbir insanın var olmadığı kanıları, böyle özgün problemlerle başa çıkmak zorundadır.
Saptırılan gerçeklik anlayışımız ve bazı doğrulara alışmışlığımız göz önüne alındığında, söz konusu dönemde insanlığın var olduğuna dair şüphelerin peşinden koşmamak için hiçbir engel yok.
