Siyah Giyen Adamlar Gerçek Oluyor: Bilim İnsanları Hafızayı Kontrol Etmenin Bir Yolunu Buldu

37
4
3
2
1
Kyoto Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, yeni bir optik teknoloji ile uyku sırasında anıların beyinde nasıl hareket ettiğini inceledi. Yapılan araştırmalar, istenmeyen anıların kalıcı belleğe ulaşmadan silinebileceğini ortaya koydu.

Sinir hücrelerinin diğer hücreler ile arasındaki bağlantıyı sağlayan noktaları (sinaps) güçlendiren uzun süreli bellek, hafıza oluşumunda kritik bir öneme sahiptir. Beyinde anıların ne zaman ve nerede oluştuğu, hangi hücrelerin ne zaman harekete geçtiği incelenerek belirlenebilir. 

Japonya'daki bir üniversitede hafızayı kontrol etmenin yollarını arayan bir grup araştırmacı, uzun süreli belleği oluşturan proteinleri devre dışı bırakan bir nöral optik sistem oluşturdu. Sistemi fare beyinleri üzerinde test eden araştırmacılar, bu yöntemin insanlar üzerinde de kullanılabileceğini ifade etti.

İstenmeyen anılar silinebilecek

hafıza

Kyoto Üniversitesi’nden Akihiro Goto, Bilim dergisinde yayınlanan bir makalede, anıları düzenlemek için geliştirdiği yeni bir nöral optik teknoloji sistemini tanıttı. Goto’nun optik sistemi, uyku sırasında hafızayı pekiştiren LTP olarak da bilinen uzun süreli güçlenmeyi sağlayan aktiviteyi engellemede kullanılabiliyor. Yaşanan olayların uzun süreli belleğe aktarılmasının önüne geçebilecek bu sistem, şu anda fare beyinleri üzerinde test ediliyor.

Araştırma ekibi, farelerin beyin hücrelerinde uzun süreli belleğe aktarılmasında ihtiyaç duyulan proteinlerin çalışmasını engellemek için fare beynine bir şey öğrenir öğrenmez bir kez ve öğrenmeden sonraki uyku sırasında ikinci kez optik müdahalede bulundu. Farelerin beyin hücrelerindeki anıların silindiği gözlendi.

Hayashi, bu yeni teknolojinin beyin hücrelerinin hem zamansal hem de mekânsal olarak bellek oluşumunu kontrol etmek için geliştirilebilecek bir yöntem olduğuna inandığını ifade etti. Uzun süreli bellekle ilgili anormalliklerin, Alzheimer hastalığı gibi hafıza ve öğrenme bozuklukları ile şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklarda rol oynadığının altını çizen Hayashi, “Yöntemimizin zihinsel bozukluklar için bir tedaviye yol açmasını bekliyoruz” dedi.

Kaynak : https://www.kyoto-u.ac.jp/en/research-news/2021-11-17
37
4
3
2
1
Emoji İle Tepki Ver
37
4
3
2
1