Jüpiter, pek çok yönüyle en çok dikkat çeken gezegenlerden biri ve hem uzay ajansları hem de çeşitli enstitüler ile üniversiteler Jüpiter'le ilgili pek çok araştırma yürütüyor. Jüpiter'i bu kadar ilgi çekici kılan özelliklerinden biri de bir gaz devi olması. Yani gezegenin, üzerinde yürümeyi hayal edebileceğimiz katı bir yüzeyi yok. Bu 'gaz devi' olma durumu da gezegenin karakteristik özelliklerini etkiliyor.
Bu karakteristik özelliklerden biri de Jüpiter'in dış atmosferini kaplayan amonyak bulutları. Gezegenin rengarenk yüzeyinin de oluşmasına sebep olan bu amonyak bulutlarının altındaysa, Jüpiter'n atmosferi bulunuyor ancak henüz bu dev gezegenin atmosferine dair çok az şey biliyoruz. Ancak gezegende meydana gelen pek çok olayın bu atmosfer yapısıyla doğrudan alakalı olduğu düşünülüyor ve Avustralyalı ve ABD'li bilim insanlarından oluşan bir ekip gezegenin bulutlarının altını araştırmaya başladı.
Jüpiter'de amonyak bulutlarının güçlü jet rüzgarları ile sürekli hareket halinde olduğu biliniyor. Araştırma da tam olarak bu jet rüzgarları üzerinden ilerliyor. Araştırma ekibi ilk olarak bu jet rüzgarlarının etkisinin gezegenin atmosferinin ne kadar derinine indiğini anlamaya çalışacak. Dünya'da da bir benzeri bulunan bu jet rüzgarları özellikle iklimi şekillendirici yapısı ile son derece kritik. Araştırma sonucunda elde edilen bilgiler sayesinde, Jüpiter'in jet rüzgarları, gezegenin iklim yapısını ve atmosferini anlamamızı sağlayacak.
Dünya, Jüpiter Kadar Büyük Olsaydı Neler Olurdu?
Araştırma, manyetik alanların varlığının, jet rüzgarları üzerindeki etkisini anlamak için yapılan matematiksel hesaplamaları ve teorik tahminleri, önceki bilgisayar simülasyonlarından elde edilen sonuçlarla karşılaştıran çalışmaları içeriyor. Araştırmanın gerçekleştirilen kısmına dair veriler Astrophysical Journal'da yayınlandı ve gelecek sonuçların da güncel olarak paylaşılması bekleniyor.