Korku, insanoğlu gibi gelişmiş bir türden en ilkel canlıya kadar hayatın değişmeyen gerçeklerinden biri. Temel olarak hayatta kalma içgüdüsü ile ilişkilendirilen bu enteresan duygu, insanlığın varlığından beri bizimle olsa da hala diplerinde birçok gizemi barındırıyor
Amerika’da bulunan Atlanta merkezli Emory Üniversitesi, korkunun genetik yolu ile aktarılıp aktarılmadığına yönelik deneylerinde oldukça ilginç bir sonuca ulaştı. Erkek deney farelerine hoş bir parfüm kokusunun hemen ardından ufak elektrik şokları veren araştırmacılar, farelerin bahsi geçen koku ile acıyı ilişkilendirmesini sağladı. Bir süre sonra sadece parfüm kokusuyla dahi korkmaya ve kaçışmaya başlayan fareler, oldukça ilginç bir olayın baş mimarı oldu.
2 haftalık bir aranın ardından daha önce hiç görmedikleri dişi fareler ile çiftleştirilen erkek fareler, kendileri gibi parfüm kokusundan korkan yavrulara sahip oldu. Daha basit bir şekilde özetlemek gerekirse: Korkunun genetik olarak aktarılabilir olduğu ilk kez kanıtlandı. Bu araştırma neticesinde insanlara özgü olduğu düşünülen fobilerin anlaşılmasında önemli bir adım daha atılmış oldu. Bazı anlamlı ya da anlamsız korkularımız bize genetiğimizden bir miras dahi olabilir.