Son aylarda dünyanın en önemli gündem maddesi yeni tip koronavirüs oldu. Gezegenimizin neredeyse dört bir yanını saran pandemi, pek çok ülkede sokağa çıkma yasaklarına ve yeni normal olarak adlandırılan önlemlere giden bir süreci başlattı.
Virüs kendini bağışıklık sisteminden saklayabiliyor
Bir patojen vücudumuza girdiğinde bedenimiz buna tepki gösterir ve bağışıklık sistemimiz bu yabancı maddeleri ortadan kaldırmaya çalışır. Herhangi bir virüs, bakteri ya da mikroorganizma söz konusu olduğunda vücudumuzun doğal tepkisi budur. Covid-19 ile de aynı süreç işliyor ve bağışıklık sisteminiz ne kadar iyiyse o kadar hafif şekilde hastalığı atlatabiliyorsunuz.
Bağışıklık sisteminizin yavaş olması durumunda ise virüs hücreleri ele geçirip kendini kopyalayabiliyor. Bunun sonucu olarak da hastalık ağırlaşabiliyor. Öte yandan bağışıklık sistemimizin aşırı tepki vermesi durumunda da faydadan çok zararını görüyoruz ve bu süreç ölüme bile gidebiliyor.
Texas Üniversitesi Bilim Merkezi’nden araştırmacılar, SARS-CoV-2’nin neden bu kadar tehlikeli olabileceğine dair bir açıklama bulmuş olabilir. Virüs hücrelere girdikten sonra kendini gizlemenin bir yolunu bulmuş gibi duruyor. Bu olay her zaman yaşanmıyor olsa da neden bu kadar ölümcül olduğunu ve neden bazı vakaların çok daha ağır geçtiğini açıklayabilir.
Virüs RNA başlığını değiştiriyor
Bilim insanları, virüsün nsp16 adlı enzimi kullanarak RNA başlığını değiştirdiğini ortaya çıkardı. Canlı olup olmadığı yıllardır tartışılan virüs, başlığını değiştirirek hücre içinde RNA kopyalama sürecini ele geçiriyor ve kendini kopyalamaya başlıyor. Bağışıklık sistemimiz ise bu süreçte bulabildiği bütün hastalıklı hücreleri ortadan kaldırıyor.
Araştırmacılar bu yeni enzimi kullanarak virüsün bir nevi kamuflaj edindiğini ifade ederken, RNA başlığı değiştiği için virüsün yabancı bir yapı olduğunun göze çarpmadığı belirtiliyor. Bu keşifle beraber nsp16 enzimi hedeflenebilecek ve böylece Covid-19’a daha hızlı müdahale etmek mümkün olabilecek.
