Zaman yolculuğu, birçoğumuz için yalnızca bilim-kurgu senaryolarında gerçek olan fiziksel olarak mümkün olmayan bir olgu. Ancak modern fizik ve matematik sıradan insanın ötesinde düşünerek bu olgunun gerçek ve uygulanabilir olduğunu savunuyor. Albert Einstein’ın 1915 yılında ilk teorik kanıtı sunmasından bu yana bilim insanları, birikimli bir strateji ile teorik olarak zaman makinesi üretmenin mümkün olduğunu düşünüyor.
Ancak bilim insanlarının aklından geçen zaman makinesi bilim kurgu hayranlarının kafasından geçenden biraz farkı; Geleceğe Dönüş film serisindeki gibi modifiye edilmiş bir otomobil ya da son teknoloji bir uzay gemisi maalesef henüz teorik olarak dahi mümkün değil. Söz konusu sistem, temel olarak Einstein tarafından icat edilen TARDIS modelini baz alıyor. Bu model yaklaşımına göre Uzay/Zaman algısı 4. boyut olarak karşımıza çıkıyor.
İnsanoğlunun bu konuda çıkmaza düşmesindeki en büyük etkense yaratılış olarak dünyayı 3 boyutlu olarak algılamamızda yatıyor. Temel anlamda zaman yolculuğunu kavramını ve TARDIS yaklaşımını fiziksel olarak anlamamız için “kara delik” yapısını anlamamız gerekiyor. Bilimsel olarak kanıtlandığı üzere kara deliğe yaklaşan bir cisim için zaman yavaşlar ve uzay bükülmeye başlar. Düz bir çizgi olarak hayal edeceğimiz zaman eğrisi katlanmış bir kağıt gibi uzay/zaman eğrisini büker.
Kara deliklerin yapısı incelendiğinde bu etkiyi yaratan faktörün yörünge hareketlerini anımsatan çemberler oluşturan bir girdap ile oluştuğunu söylemek mümkün. Daha açık bir dille belirtmek gerekirse; yazımızın ilk satırlarında belirttiğimiz üzere zaman yolculuğunun sırrı hızlı bir otomobil ya da uzay gemisinin ötesinde, kendi (çember) girdabını oluşturan bir makine ile mümkün olabilir. Günümüz modern biliminin bu konuda çektiği en büyük zorluksa söz konusu hareket ve hıza (Saniyede 300.000 Km) ulaşılsa dahi parça bütünlüğünü koruyabilmek….
Bu bakış açısına göre zaman yolculuğu ancak bu fiziksel hareketten etkilenmeyen bir koruma balonu oluşturulabilirse mümkün. Günümüz teknolojisi bu denli fiziksel bir materyale henüz ulaşılabilmiş değil. Zaman yolculuğunun bir diğer etkeni olan “Işık Hızı” kavramı “Koruma Balonu” yaklaşımına nazaran çok daha ulaşılabilir gözüküyor.
