Bazen insanlar sordukları soruların cevabını bilmekten mutlu olmuyorlar. Yıllardır sorulan ‘Uzayda yaşam var mı? Uzaylılar gerçek mi?’ sorusu da bu sorulardan biri, en azından bazı araştırmacılara göre.
Teoriye göre uzaylılar bizi bulalı çok oldu ve bizi çoktan devasa bir insan hayvanat bahçesine koydular.
Dünyadışı Yaşamla Mesajlaşma Uluslararası toplantısında bir araya gelen araştırmacılar, Paris’teki bilim müzesi Cité des Sciences et de l’Industriem’de gerçekleştirilen etkinlikte bu fikri ortaya attılar.
Teorinin temelinde ise uygun ortam bulunmasına rağmen gezegenimizin atmosferi dışında hayatla karşılaşmamış olmamız var.
Aslında bu konuyla ilgili güzel bir paradoks da var. Fermi Paradoksu adıyla bilinen ve ‘Herkes nerede?’ sorusuna cevap arayan bu paradoks, 1950 yılına kadar gidiyor. Fermi uzayda yaşam olup olmadığından ziyade Dünya’nın uzaylıların ilgisini çekmeye değip değmeyeceğini ve yıldızlararası yolculuğu sorgulamış olsa da, insanlar bunu uzaydaki yaşamı sorgulamak için kullanıyorlar. Paradoksta olmayan bir şey bu ama Michael Hart zamanında “Burada değillerse demek ki yoklar” şeklinde yaklaşımıyla karmaşıklaştırıyor. Bütün Hollywood filmlerinde New York’un istilaya uğrama sebebi de Michael Hart olabilir.
Etkinliğe katılan araştırmacılar, ellerinde kanıt olmasa dahi ortaya fikirler atmaktan geri durmuyorlar. Bu teorilerin etkinlikte en çok öne çıkanı ise bizim bir insanat bahçesinde olduğumuz ve etrafımızdaki uzaylıların, onları algılayamayacağımız şekilde gizlendiği düşüncesi.
Araştırmacılardan jean-Pierre Rospars, kültürümüz üzerinde yıkıcı etkiye sahip olabileceği için uzaylıların bize görünmediğini söylüyor.
Teori oldukça ilginç ve şaşırtıcı görünüyor. Bir gün teorik hayvanat bahçesi bekçilerimizle karşılaşırsak filmlerdeki gibi korkunç olmamalarını umalım.
Editörün Notu: Fermi Paradoksuna cevap olarak üretilmiş başka pek çok teori var. Bunların en ilginçleri ise şöyle:
Evrende Yalnızız: Tip II ve Tip III olarak adlandırılan gelişmiş uygarlıklara dair bir iz yok çünkü yoklar.
Çoktan Gelip Gittiler: Uzaylılar daha önce gezegenimize geldi ama biz o zamanlar henüz yoktuk.
Issız Bir Bölgedeyiz: Galaktik belediye başkanı seçimlerinde bile uğranmayan, ücra köşedeki bir gezegende yaşadığımız için kimse gelip gitmiyor.
Koloniyle Uğraşmıyorlar: Çok gelişmiş uygarlıkların öyle kolonileştirmeyle falan işi yok.
Canlarını Tehlikeye Atmıyorlar: İlkel canlılar arasına atılıp da kendilerini tehlikeye atmak istemiyorlar.
Avlanıyorlar: Çok gelişmiş canlıları avlayan çok gelişmiş bir ilkel tür var. Belli bir noktaya gelen herkesi avlıyor.
Yanlış Yere Bakıyoruz: Olan biten çok şey var da biz yanlış arıyoruz. Millet Galaktik WhatsApp’ta takılırken biz faks çekiyoruz.
Gizleniyorlar: Teknolojiyi kullanarak bizi gözlüyorlar, biz ise uzaylıların farkında değiliz.
Hepsi Hükümetlerin Oyunu: Hükümetler uzaylılarla görüşüyor da halktan saklıyorlar.
İnsanın Ay’ı Olacak: Ay ve onun oluşumundaki özel süreç olmadan yaşam olmuyor.
Biz Aslında Yoğuz: Varız ama gerçekliğin ne olduğunu algılama şeklimiz yanlış.
Dünya 1 Numara Bebeğim: Önce biz geldik, en gelişmiş uygarlık biziz.
2 numara da olabiliriz: Başka varsa da bizden çok uzun süre önce gelişmeye başladıklarını söylemek mümkün değil. Teknolojik olarak bizi pek aşamadılar.
Burası Sapa Bir Yer: Galaksinin dağ başındayız. Aslında herkes öyle. Mesafe çok uzun, birbirimizi bulamıyoruz.
Her şey Matrix: Bir simülasyonun içinde yaşıyoruz. Başka yaşam formları simülasyonda yok. (Belki ek paketle çıkar.)
